Ahmet TAKAN
17 Temmuz
2016 Pazar 00:00
Vatana, millete, devlete bu ihaneti kim tezgahladıysa...
Kimlerin veya hangi yapılanmaların bu alçaklıkta en küçük bir payı varsa Rabbim
onları kahretsin.
30 yılı aşkın meslek hayatımda çok kriz günleri, çok
can sıkıcı gündemler yaşadım. Fakat hiçbiri önceki gece yaşadıklarımızın
kenarından bile geçemez. O, Irak'ı, Libya'yı, Suriye'yi andıran dehşet gecesinin
Ankara versiyonunu andıran görüntülerini tekrarlamayacağım. Olup bitenlerin bir
bölümüne, televizyon ekranlarından gazete sayfalarından şahit oldunuz.
Şimdilik, gördüklerinizin ve bildiklerinizin, göremedik ve bilmediklerinizin
çok azı olduğuna inanın yeter!..
Biliyorum; sabırlı olmalıyım.
Biliyorum; 3-5 gün daha dişlerimi sıkıp olayların
sıcaklığının geçmesini beklemeliyim. O yüzden genel bir değerlendirme ile
kendimi tutmaya çalışıyorum.
15 Temmuz Cuma gecesi olup bitenin adı; yine senaryosu
ABD'de
yazılmış, buralarda birilerinin, piyonların eline tutuşturulmuş çakma darbedir.
Bu
sözlerimden darbe yanlısı falan olduğumu çıkarmayın!.. Rahmetli Alparslan Türkeş'in de dediği gibi; en kötü demokrasi en iyi
ihtilalden daha iyidir. Onun için çok uyanık kalmalıyız.
Televizyonlardan
seyrettiğim, o Mehmetçiklerimizin yere yatırılışları, eller yukarıda teslim
alınışları, vatandaşlar ve polislerimiz tarafından yerlerde tekmelenişleri,
çıplak halde polis otolarına kafalarına vurularak bindirilmeleri ciğerimi
dağladı.
Hele bugüne kadar, her ne şartta olursa olsun onu gözünden bile
sakınan Türk insanının Mehmetçiği linç edercesine dövmesi yok mu... Sözün
bittiği yere bir kez daha geldik. Bu millet ilk kez Mehmetçiğini dövdü... İlk kez ona tokat attı...
Ne için?..
Ne acı, ne kadar büyük bir acı!.. Ne hale getirildiğimizin farkında
mısınız?..
Bu alçak darbe girişimine kalkışan, şerefsiz,
haysiyetsiz dangalaklar da acaba nasıl bir oyunun piyonu olduklarının farkında
mıdırlar?.. Neye ve nereye hizmet ettiklerini, uşaklık ettiklerini hiç mi
düşünmediler?..
Şehit düşmesin diye tankın üzerinde yaralı polis
arkadaşının üstüne yatıp kendini siper eden Mehmetçik'ten nerelere geldik... O
gün bu görüntü ile ne kadar da haklı olarak övünüp gurur duymuş, hainlere karşı
daha da kenetlenmiştik. Kardeş kardeşi vurdu ve öldürdü. Bölücü hainlere karşı
omuz omuza çarpışırken şehadet şerbeti içen kahraman polis ve askerlerimizin
birbirine silah çektirilip, düşman edildiği ve çok tehlikeli bir
kamplaşmanın tezgahına oturtulduk.
Hani, Türkiye'nin itibarıydı?..
Televizyonlardan ve gazetelerden bu sefer
ambargolanmayan, mahkeme kararı ile yayın yasağı getirilmeyen görüntülerin
kimleri sevindirdiğini düşünebiliyor musunuz?
PKK/PYD'yi, IŞİD'i, ABD, Rusya, İngiltere, Fransa,
Almanya'yı... Barzani'yi, Öcalan'ı, Cemil Bayık'ı, Karayılan'ı...
Türk milleti 20 yaşındaki Mehmet'ini tokatlarken!..
Öncekilerinden farklı bu seferki çakma ABD darbesi
başarısız değil başarılı oldu!..
Akıl ve zekamızla alay edercesine kurgulanan bir senaryo
ile Türk milletine Muhammed'in askerini dövdürdüler. Ergenekon, Balyoz, Casusluk,
kadın pazarlamacılığı gibi davalarla TSK'yı itibarsızlaştırmayı
hedefleyenlerce Türk milletine bitirici darbe vuruldu.
Türk milletinin
bel kemiği olan ordu-millet
anlayışına suikast yapıldı.
Siyasetçilerin akıl almaz gazına kapılanlar ise önüne ardına bakmadan gitti
Mehmetçiğini dövdü, hakaret etti. Suçlu ile suçsuzun ayıklanması beklenemedi.
Esasında olması gereken, bugünün darbecilerini o makamlara, rütbelere getirip
terfi ettiren siyasi iradenin, o isimleri tutup kulaklarından yargının önüne getirmesinin
beklenmesi değil miydi?..
Aynı zaman da siyasi iktidara, "darbecileri bu makamlara niye
getirdiniz" sorusunun sorulması lazım değil miydi?..
Kumpas itiraflarının ardından onca zaman geçti, niye gereken tedbirler
alınmamış ve gerekenler yapılmamıştı?..
Evet!.. Çakma darbe başarılı oldu...
Bu hain, piyon
dangalaklar yüzünden yarım yamalak, kör topal giden demokrasimiz esas şimdi
askıya alındı.
Atatürk'ün
kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin rejiminin değiştirilmesi için çalışanlara ve bir
türlü yeterli desteği bulamayanlara büyük bir mağduriyet alanı açıldı. Yeni
kahramanlık (!) meydanlarına servis yapıldı.
Ülkenin kötü gidişatının önüne
geçmek için -az bir şey- demokrasi ile çıkış yolumuz vardı onu da kapattılar.
AKP saltanatının emellerinde başarılı olması için
ellerine verilen yeni mağduriyet alanı ile eskisinden daha ceberut olacağını
tahmin etmek için kâhin olmaya gerek var mı?..
Olup bitenleri çok iyi okuyup ders almazsak, 27 Nisan
e-muhtırası ile 15 Temmuz çakma ABD darbesinin benzerliklerinin sonuçlarını
yine çok acı bedeller ödeyerek yaşarız.
Baş rol oyuncularına, figüranlara ve yardımcılarına
bakın. Onlar hep aynı... Sadece senaryolar güncelleniyor!..
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ sitesinden 17.07.2016 tarihinde
yazdırılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder