İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

19 Haziran 2016 Pazar

ALLAH'IN ZATİ VE SUBUTİ SIFATLARI - 1

 

ALLAH'IN ZATİ SIFATLARI: ALLAH'IN SELBİ (TENZİHİ) SIFATLARI [ALLAH İÇİN TERSİ İMKÂNSIZ (MUHAL) OLAN SIFATLAR]

(1) Allah Vardır (Vacib –Ül Vücut) 1

(2) Allah Ezelîdir (Kıdem) 2

(3) Allah Ebedîdir (Baka) 2

(4) Allah Hiçbir Şeye Benzemez (Muhalefetünlil Havadis) 2

(5) Allah Kendiliğinden Vardır (Kıyam Bi Zatihi) 3

(6) Allah Birdir (Vahdaniyet) 3




ALLAH'IN ZATİ SIFATLARI: ALLAH'IN SELBİ (TENZİHİ) SIFATLARI [ALLAH İÇİN TERSİ İMKÂNSIZ (MUHAL) OLAN SIFATLAR]

(1) Allah Vardır (Vacib –Ül Vücut)


 “Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk ki, gerçeği görüp bilerek inananlardan olsun. Gece onun üstünü örtünce bir yıldız gördü de "İşte Rabbim bu!" dedi. Yıldız battığında ise "Batıp gidenleri sevmem!" diye konuştu. Ay'ı doğar halde görünce, "Rabbim bu!" dedi. O batınca da şöyle konuştu: "Eğer Rabbim bana kılavuzluk etmeseydi sapıtan topluluktan olurdum." Nihayet Güneş'in doğmakta olduğunu gördüğünde, "Benim Rabbim bu, bu daha büyük!" dedi. O da batıp gidince şöyle seslendi: "Ortak koştuğunuz şeylerden uzağım ben." "Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben." (6. sure (EN'ÂM) 75-79. ayet)

 “De ki: "Hamd Allah'a, selam O'nun seçip yücelttiği kullarına! Allah mı hayırlı, yoksa onların ortak tuttukları mı?" Yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size bir su indiren mi hayırlı? Biz o suyla sizin için gözler gönüller açan bahçeler bitirdik. Sizin, onların bir tek ağacını bitirmeniz mümkün değildi. Allah'ın yanında bir ilah mı var? Hayır! Ama onlar döneklik eden bir topluluktur. Yoksa yeri bir karargâh yapıp şurasına burasına nehirler serpiştiren, üzerine dayanaklı dağlar konduran ve iki deniz arasına bir engel yerleştiren mi hayırlı? İlah mı var Allah'ın yanında!? Hayır! Ama onların çokları ilimden nasipsizliği sürdürüyorlar. Yoksa zorda kalan yalvardığında, onun imdadına yetişip sıkıntı ve kaderi kaldıran, sizi yeryüzünün hükmedenleri kılan mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah daha var mı? Ne kadar da az ibret alıyorsunuz! Yoksa size karanın ve denizin karanlıkları içinde yol gösteren ve rahmetinin önünde rüzgârları müjdeci gönderen mi hayırlı? Allah'ın beraberinde bir ilah daha mı var? Allah, onların ortak tuttuklarından uzaktır, arınmıştır. Yoksa yaratmaya başlayıp sonra tekrar tekrar yaratan ve sizi gözeten ve yerden rızıklandıran mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah mı var? De ki: "Getirin susturucu kanıtınızı, eğer doğru sözlüler iseniz." (27. sure (NEML) 59-64. ayet)

 “De ki: "Söyleyin bakalım, Allah geceyi, kıyamet gününe kadar üzerinizde sürekli kılsa, Allah'tan başka hangi ilah size ışık getirebilir? Hâlâ dinlemeyecek misiniz?" De ki: "Söyleyin bakalım, eğer Allah kıyamet gününe kadar, gündüzü üzerinizde sürekli tutsa, Allah'tan başka hangi tanrı, içinde sükûnet bulacağınız bir gece verebilir size? Hâlâ görmeyecek misiniz?" Rahmetinin bir eseri olarak geceyi ve gündüzü sizin için oluşturdu ki, onda sükûnet bulasınız, O'nun lütfundan bir şeyler dileyesiniz ve şükredebilesiniz.” (28. sure (KASAS) 71-73. ayet)

 “Onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı, Güneş'i ve Ay'ı kim boyun eğdirdi?" diye sorarsan, mutlaka şöyle diyecekler "Allah!" Peki nasıl döndürülüyorlar? ( 29. sure (ANKEBÛT) 61. ayet)

 “Onlara, "Gökten suyu kim indirdi de onunla toprağı ölümünden sonra canlandırdı?" diye sorsan, mutlaka "Allah!" derler. De ki "Hamd Allah'adır. Fakat onların çokları akletmiyorlar." (29. sure (ANKEBÛT) 63. ayet)

 Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her şeyde belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde bilendir o.” (57. sure (HADÎD) 3. ayet)

  Üstlerinde, kanatlarını açıp kapayarak uçan kuşları hiç görmediler mi? Onları Rahman'dan başkası tutmuyor. Kuşkusuz O, her şeyi görmektedir.” (67. sure (MÜLK) 19. ayet)

 “Şunu da söyle "Bir sabah suyunuz çekiliverse, kim getirecek fışkırıp akan bir su size?" (67. sure (MÜLK) 30. ayet)


(2) Allah Ezelîdir (Kıdem)


 Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.” (2. sure (BAKARA) 255. ayet)

 Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her şeyde belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde bilendir o.” (57. sure (HADÎD) 3. ayet)


(3) Allah Ebedîdir (Baka)


 Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir….” (2. sure (BAKARA) 255. ayet)

 O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter.” (25. sure (FURKÂN) 58. ayet)

 “Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka. O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz.” (28. sure (KASAS) 88. ayet)

 “Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her şeyde belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde bilendir o.” (57. sure (HADÎD) 3. ayet)


(4) Allah Hiçbir Şeye Benzemez (Muhalefetünlil Havadis)


 “O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Ve gökten bir su indirdi de onunla sizin için meyvelerden / ürünlerden bir rızık çıkardı. Artık bilip durduğunuz halde Allah'a ortaklar koşmayın.(2. sure (BAKARA) 22. ayet)

 “Gökleri ve yeri yaratıp donatan Bedî' O'dur! Nasıl çocuğu olur O'nun, kendisinin bir eşi olmadı ki! Her şeyi O yarattı ve her şeyi en iyi şekilde bilen de O'dur!” (6. sure (EN'ÂM) 101. ayet)

 “Göklerin, yerin ve bunlar arasındaki şeylerin Rabbidir o. O'na kulluk/ibadet et ve O'na ibadette sabırlı ol. O'na adaş olacak birini biliyor musun?” (19. sure (MERYEM) 65. ayet)

 “Gökleri ve yeri ortaya çıkarandır, Fâtır'dır O. Size, benliklerinizden eşler yapmıştır; davarlardan da çiftler. Bu tarz içinde üretiyor sizi. O'nun benzeri gibi bir şey yoktur. Gereğince işiten, gereğince görendir O.” (42. sure (ŞÛRÂ) 11. ayet)

 Hiç kimse onun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz!” (112. sure (İHLÂS) 4. ayet)


(5) Allah Kendiliğinden Vardır (Kıyam Bi Zatihi)


 “Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.” (2. sure (BAKARA) 255. ayet)

 “Allah'tır; Samed'dir / tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!” (112. sure (İHLÂS) 2. ayet)


(6) Allah Birdir (Vahdaniyet)


 Sizin İlâh'ınız Vâhid'dir, bir tek İlâh'tır. İlâh yoktur O'ndan başka. Rahman'dır O, Rahîm'dir.” (2. sure (BAKARA) 163. ayet)

 Allah'tan başka ilâh yok…” (2. sure (BAKARA) 255. ayet)

 Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur.” (3. sure (ÂLİ IMRÂN) 2. ayet)

“Rahimlerde sizi dilediğince şekillendiren O'dur. İlâh yok O'ndan başka. Azîz'dir O, Hakîm'dir.” (3. sure (ÂLİ IMRÂN) 6. ayet)

 Allah, kendisinden başka tanrı olmadığına tanıktır. Meleklerle ilim sahipleri de adalet ölçüsüne sarılarak tanıklık etmişlerdir ki, o Azîz ve Hakîm olandan başka hiçbir ilah yoktur.” (3. sure (ÂLİ IMRÂN) 18. ayet)

 Allah'tır O, ilah yoktur O'ndan başka. Hakkında hiçbir kuşku bulunmayan kıyamet gününde, hepinizi muhakkak bir araya toplayacaktır. Hadis/söz bakımından, Allah'tan daha sadık kim olabilir?” (4. sure (NİSA) 87. ayet)

 Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.” (4. sure (NİSA) 171. ayet)

 Sor "Tanıklık bakımından hangi şey daha büyüktür?" De ki "Benimle sizin aranızda Allah tanıktır. Bu Kur'an bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım. Siz gerçekten Allah'ın yanında başka ilahların bulunduğuna tanıklık ediyor musunuz?" De ki" Ben buna tanıklık etmiyorum." De ki "O, sadece tek bir tanrıdır! Ve ben, sizin ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım!" (6. sure (EN'ÂM) 19. ayet)

 “Rabbiniz Allah işte budur! İlah yok O'ndan başka. Her şeyin yaratıcısıdır, Haalik'tir O. O'na kulluk / ibadet edin! O her şeye Vekîl'dir.” (6. sure (EN'ÂM) 102. ayet)
  “Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet / kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.” (9. sure (TEVBE) 31. ayet)
 “Eğer size cevap veremedilerse artık bilin ki o, ancak Allah'ın ilmiyle indirilmiştir. Ve O'ndan başka da ilah yoktur. Artık müslüman oluyor / Allah'a teslim oluyor musunuz?” (11. sure (HÛD) 14. ayet)
 “De ki "Göklerin ve yerin Rabbi kim?" De ki" Allah." De ki" O'nun yanında başka evliya mı / destekçiler mi edindiniz? Bunlar kendilerine bile yarar sağlayıp zarar verme gücünde değiller." De ki "Körle gören yahut karanlıklarla ışık bir olur mu? Yoksa Allah'a, tıpkı O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da yaratış / yaratılanlar kendileri için benzeşir hale mi geldi?" De ki "Allah'tır her şeyi yaratan, O'dur Vâhid ve Kahhâr olan." (13. sure (RA'D) 16. ayet)
 “İşte seni böylece, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmet içinde resul kıldık ki, onlar Rahman'a küfrederlerken sen kendilerine, sana vahyettiğimizi okuyasın. De ki "O'dur benim Rabbim, ilah yok O'ndan başka, O'na dayanmışım ben! Yalnız O'nadır tövbem!" (13. sure (RA'D) 30. ayet)
 Tanrınız bir tek tanrıdır. Böyle iken, âhirete inanmayanlar, kibre saplandıkları için kalpleri inkârcı olmuştur.” (16. sure (NAHL) 22. ayet)
 Allah buyurdu ki "İki ilah edinmeyin; O sadece bir tek ilahtır. Yalnız benden korkun." (16. sure (NAHL) 51. ayet)
 “De ki "Eğer onların dediği gibi Allah'la beraber ilahlar olsaydı, o zaman onlar arşın sahibine varmak için elbette bir yol ararlardı." O hep tespih edilen, onların söylediklerinden çok uzak ve çok yüksek; hem de ölçüye sığmayacak kadar yüksek...” (17. sure (İSRÂ) 42-43. ayet)
 Allah'tır O. İlah yok O'ndan başka. Esmaül Hüsna, en güzel isimler O'nundur.” (20. sure (TÂHÂ) 8. ayet)

 “Gerçek olan şu ki, sizin ilahınız kendisinden başka hiçbir tanrı olmayan Allah'tır. O, ilim bakımından her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.” (20. sure (TÂHÂ) 98. ayet)

 Eğer, yerde gökte Allah'tan başka tanrılar olsaydı, o ikisi de mutlaka fesada uğrardı. Arşın Rabbi o Allah, onların nitelendirmelerinden yücedir, uzaktır.” (21. sure (ENBİYÂ) 22. ayet)

 “Senden önce hiçbir resul göndermedik ki ona şöyle vahyetmiş olmayalım "Gerçek şu İlah yok benden başka, artık bana kulluk / ibadet edin." (21. sure (ENBİYÂ) 25. ayet)

 “Allah, çocuk filan edinmemiştir. O'nunla beraber herhangi bir ilah da yoktur. Eğer böyle olsaydı, her ilah kendi yarattığını yok ederdi ve mutlaka biri ötekine üstün gelmeye çalışırdı. Allah'ın şanı onların nitelendirmelerinden yücedir, arınmıştır.” (23. sure (MÜ'MİNÛN) 91. ayet)

 “Yücelerden yücedir, o hak padişah olan Allah! İlah yok O'ndan başka. O şanlı arşın Rabbidir O!” (23. sure (MÜ'MİNÛN) 116. ayet)

 O, Allah'tır! Tanrı yoktur O'ndan başka. İlkte de sonda da hamd yalnız O'nadır. Hüküm de yalnız O'nundur / O'nun içindir. Ve siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.” (28. sure (KASAS) 70. ayet)

 “Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka. O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz.” (28. sure (KASAS) 88. ayet)

 “Ey insanlar, Allah'ın, üzerinizdeki nimetini anın! Allah'tan başka yaratıcı mı var? Sizi gökten ve yerden rızıklandırır. O'ndan başka ilah yoktur. Hal böyle iken nasıl oluyor da yüz geri çevriliyorsunuz?” (35. sure (FATIR) 3. ayet)

 “Yemin olsun o saf bağlayıp dizilenlere / o saflar tutturup sıraya dizilenlere/o kanatlarını açıp toplayarak uçanlara, O haykırarak sevk edenlere / o göğüs gererek durduranlara, O Zikir okuyanlara, Ki sizin ilahınız hiç kuşkusuz bir ve tektir. Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O; doğuların da Rabbidir O.” (37. sure (SÂFFÂT) 1-5. ayet)

 “De ki "Ben, sadece bir uyarıcıyım. O Vâhid ve Kahhâr Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur." "Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbi'dir O. Azîz ve Gaffâr..." (38. sure (SÂD) 65-66. ayet)

 “Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yaratmakta olduklarından dilediğini seçerdi. Böyle bir şeyden arınmıştır O. Allah'tır, Vahid'dir, Kahhar'dır O. Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. Gözünüzü açın; Aziz'dir O, Gaffar'dır. Sizi bir tek canlıdan yarattı; sonra o canlıdan onun eşini vücuda getirdi. Ve sizin için davarlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturuyor. İşte Allah! Budur sizin Rabbiniz! Yalnız O'nundur mülk ve saltanat! İlah yoktur O'ndan başka! Hal böyle iken nasıl oluyor da gerçeğin tersine döndürülüyorsunuz?!” (39. sure (ZÜMER) 4-6. ayet)

 “Ğafir'dir, günahı affedendir. Tövbeyi kabul eden, azabı çetin, lütfu bol olandır O. İlah yoktur O'ndan gayrı. Yalnız O'nadır varış ve dönüş.” (40. sure (MÜ'MİN) 3. ayet)

 “O gün onlar ortaya çıkarlar. Hiçbir şeyleri Allah'a gizli kalmaz. Kimindir bugün mülk / saltanat? O Vâhid ve Kahhâr olan Allah'ın!” (40. sure (MÜ'MİN) 16. ayet)

 “İşte o Allah'tır sizin Rabbiniz! Her şeyin yaratıcısıdır O. Tanrı yok O'ndan başka. Durum bu iken, nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?” (40. sure (MÜ'MİN) 62. ayet) “Hayy O'dur! Tanrı yoktur O'ndan başka. Dini kendisine özgüleyerek dua edin O'na. Hamd olsun âlemlerin Rabbi'ne!” (40. sure (MÜ'MİN) 65. ayet)

 “De ki "Ben sadece sizin gibi bir insanım. İlahınızın bir tek ilah olduğu bana vahyediliyor. O halde şaşıp sendelemeden O'na yönelin ve O'ndan af dileyin. Vay haline ortak koşanların!” (41. sure (FUSSİLET) 6. ayet)

 Göklerde ilah olan da O, yerde ilah olan da O. O'dur Hakîm, O'dur Alîm.” (43. sure (ZUHRUF) 84. ayet)

 Tanrı yoktur O'ndan başka! Diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir O, önceki atalarınızın da Rabbidir,(44. sure (DUHÂN) 8. ayet)

 Öyle Allah ki O, tanrı yok O'ndan başka. Gaybı da görünen âlemi de bilen O! Rahman O, Rahîm O. Öyle Allah ki O, ilah yok O'ndan gayrı! Melik, Kuddûs, Selâm, Mümin, Müheymin, Azîz, Cebbâr, Mütekebbir. Allah, onların ortak koşmalarından yücedir, arınmıştır.” (59. sure (HAŞR) 22-23. ayet)

 Allah! İlah yok O'ndan başka! Yalnız Allah'a güvenip dayanır iman sahipleri.” (64. sure (TEĞÂBÜN) 13. ayet)

 “Doğunun ve batının Rabbidir O. Tanrı yoktur O'ndan başka. O'nu vekil et!” (73. sure (MÜZZEMMİL) 9. ayet)

 De ki O, Allah'tır; Ahad'dır, tektir!” (112. sure (İHLÂS) 1. ayet)

 RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder