IV. İTİKAT. 2
B. ALLAH.. 2
3. ALLAH'IN SIFATLARI (NE
OLDUĞU, NELER YAPTIĞI). 2
a) Kavram Olarak,
İtikat, Allah, Allah'ın Sıfatları (Ne Olduğu, Neler Yaptığı) -7. 2
Dipnot: 2/117*: Göklerin Yaratılışı. Bak: 2/164; 3/190; 6/1, 14, 73, 79, 101; 7/54; 10/3, 6;
11/7; 13/2; 15/85; 17/99; 18/51; 21/16, 30; 23/17; 25/59; 30/8; 31/10; 38/27;
40/57; 46/3, 33; 57/4. 2
Dipnot: 2/255*: Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah
İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Ezelîdir (Kıdem). Bak: 57/3. 5
2/255**:Allah'ın Selbi
(Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Ebedîdir (Baka). Bak: 25/58; 28/88; 55/26;
57/3. 5
2/255***: Allah'ın Selbi
(Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Kendiliğinden Vardır. 6
2/255****: Allah'ın Zati
veya Subiti Sıfatları: (Kemal İfade Eden Sıfatlar): Allah Diridir
(Hayat): Hayy: Sürekli diri. Hayatın kaynağı.
Kendisi için ölüm söz konusu edilemeyen Allah. Bak: 3/2; 20/111; 40/65. 6
2/255*****: Kavram
olarak, Bilgi: İlahi Bilgi. Bak: 5/97; 6/38, 59; 7/6-7, 89; 8/68; 10/61; 11/6; 13/1, 39; 17/4, 58;
20/52-53, 98, 110; 22/20; 27/75; 29/45; 30/56; 31/27; 34/3; 35/11; 41/47;
43/2-4; 50/4; 56/77-80; 57/22; 64/4; 67/26; 85/21-22. 7
2/255******: Bilginin
Getirdiği Sorumluluklar. Bilgi, Hak / Gerçek İlim Allah Katındandır: Allah'ın ilmi / bilgisi her şeyi kuşatmıştır, Peygamberlere ve
peygamberler vasıtasıyla / sebepler yoluyla insanlara hikmet ve bilgiyi veren /
öğreten Rab'dir. Bak: 12/22, 68; 16/70; 17/55; 18/65; 20/114;
21/74, 79; 27/15. 10
2/255*******: İtikat:
Ahiret: Genel Olarak Ahiret Hayatı: + İtikat: Ahiret: Cezalandırma ve
Ödüllendirme: Azap ve Nimet Mutlak Olarak Sonsuz mu?
Ancak ve Yalnız Allah Mutlak Hayy ve Mutlak Baki'dir, O'nun Dışında Tüm
Varlıklar, Mahlûk ve Sonludur. Bak: 3/2; 20/111; 25/58;
28/88; 40/65; 55/26-27; 57/3. 11
2/255********: İtikat:
Ahiret: Yargılanma (Hesap): Şefaat (Aracılık): Şefaatçiler / Aracılar: Allah'ın İzni Olmadan Hiçbir Şefaatçi / Aracı Devreye Giremez. Bak: 10/3. 12
Dipnot: *3/1: Başlangıç harfleri:
Kuran'ın
matematiksel mucizesinin bir parçası olan bu harfler hakkında detaylı bilgi
için 2/1 ayetinin
dipnotuna bakınız. 12
*2/1: Kur'an'sal baş
harfler (mukatta'a harfleri) hakkında kişisel bir yorum. 13
**2/1: Başlangıç harflerinin Kur'an'andaki 19 kodu
üzerine kurulu matematiksel sistemin parçası olduğu hakkındaki görüş ve kabul. 13
IV. B. 3. a.) KAVRAM OLARAK ALLAH'IN SIFATLARI (NE OLDUĞU,
NELER YAPTIĞI) -7
IV: İTİKAT
B. ALLAH
3. ALLAH'IN SIFATLARI (NE
OLDUĞU, NELER YAPTIĞI)
a) Kavram Olarak,
İtikat, Allah, Allah'ın Sıfatları (Ne Olduğu, Neler Yaptığı) -7
2. sure (BAKARA) 117.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Y.N. Öztürk :
Gökleri ve yeri, güzelliklerle donatarak yaratan Bedî,
O'dur. Bir şeyin olmasına karar verdi mi ona sadece "Ol'" der. Artık
o, oluverir.
Dipnot: 2/117*: Göklerin Yaratılışı. Bak: 2/164; 3/190; 6/1, 14, 73, 79, 101; 7/54; 10/3, 6; 11/7;
13/2; 15/85; 17/99; 18/51; 21/16, 30; 23/17; 25/59; 30/8; 31/10; 38/27; 40/57;
46/3, 33; 57/4.
2/117*: GÖKLERİN YARATILIŞI:
Gökleri ve yeri, güzelliklerle donatarak yaratan Bedî, O'dur. Bir şeyin
olmasına karar verdi mi ona sadece 'Ol'' der. Artık o, oluverir. 2/117.
Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri
ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde,
Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine
tüm canlılardan yaymasında, rüzgârların bir düzen içinde yönden yöne
çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir hizmete memur edilen bulutlarda, aklını
işleten bir topluluk için sayısız izler-işaretler-ibretler vardır. 2/164.
Şu bir gerçek ki, göklerin ve yerin yaratılışında, geceyle gündüzün birbiri
ardınca gelişinde, aklını ve gönlünü işletenler için çok ibretler vardır.
3/190.
Hamd Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut
vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar. 6/1.
De ki: 'Göklerin ve yerin Fâtır'ı olan o yaratıcıdan, o yedirip doyuran ama
kendisi yedirilip beslenmeyen Allah'tan başkasını mı velî edineyim?' De ki:
'Bana, İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçenlerin ilki olmam emredildi.' Ve sakın
şirke sapanlardan olma! 6/14.
Gökleri ve yeri hak olarak yaratan da O'dur. 'Ol!' dediği gün, hemen oluverir.
Sözü haktır O'nun. Sûra üfleneceği gün de mülk ve yönetim O'nundur. Âlim'dir,
görünmeyeni de görüneni de bilen O'dur. O'dur Hakîm, O'dur Habîr. 6/73.
'Ben bir hanîf olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden
değilim ben.' 6/79.
Gökleri ve yeri yaratıp donatan Bedî' O'dur! Nasıl çocuğu olur O'nun,
kendisinin bir eşi olmadı ki! Her şeyi O yarattı ve her şeyi en iyi şekilde
bilen de O'dur! 6/101.
Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş
üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu
aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine
boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de/yaratış da O'nun
içindir, emir veriş de. Âlemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir. 7/54.
Şu bir gerçek ki, sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş
üzerine Egemenlik kurup iş ve oluşu çekip çeviren Allah'tır. O'nun izni
olmadıkça hiçbir şefaatçi devreye giremez. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz.
Artık O'na kulluk/ibadet edin. Düşünüp anlamıyor musunuz? 10/3.
Şu bir gerçek ki, geceyle gündüzün birbiri ardınca değişip durmasında, Allah'ın
göklerde ve yerde vücut verdiği şeylerde, sakınan bir topluluk için sayısız
ayetler vardır. 10/6.
O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde
idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu
belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, 'Kuşkusuz, sizler ölümden sonra
diriltileceksiniz!' dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler:
'Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir.' 11/7.
Allah odur ki, gökleri direksiz yükseltmiştir; görüyorsunuz onları... Sonra arş
üzerine egemen olmuştur. Güneş'i ve Ay'ı da boyun eğdirmiştir. Bunların tümü
belirlenmiş bir vakte kadar akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip çevirir
O... Ayetleri birer birer gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık
seçik inanasınız. 13/2.
Biz gökleri, yeri ve bunların arasındakileri hak olarak yarattık. O saat
elbette gelecektir. Şimdi sen, uzanan elleri tut, güzel davran. 15/85.
Görmediler mi ki, o, gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerlerini
yaratmaya da Kaadir'dir. Onlar için bir süre belirlemiştir, bunda kuşku yok.
Ama zalimler, inkârdan başka bir şeyde direnmiyorlar. 17/99.
Ben onları ne göklerle yerin yaratılmasına, hatta ne kendilerinin yaratılmasına
tanık tuttum. Ben, sapıp gitmişleri yardımcı edinecek değilim. 18/51.
Biz, gökleri de yeri de bunlar arasındakileri de eğlenip eğlendirelim diye
yaratmadık. 21/16.
O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları
ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi? 21/30.
Yemin olsun, biz sizin üstünüzde yedi yol yarattık! Ve biz yaratılıştan /
yaratılmışlardan gafil de değiliz. 23/17.
Gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yaratıp sonra arş üzerinde
egemenlik kuran O'dur. 25/59.
Kendi benliklerinin içinde olup bitenleri de mi düşünmediler! Allah gökleri,
yeri ve bu ikisi arasındakileri ancak hak üzere ve belirlenmiş bir süreye bağlı
olarak yaratmıştır. Şu da bir gerçek ki, insanlardan çokları Rablerine
kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar. 30/8.
Gökleri direksiz, desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi
çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit
hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli
çifti filizlendirdik. 31/10.
Biz şu göğü ve yeri ve ikisi arasındakileri boşuna yaratmadık. Böyle düşünmek,
küfre sapanların sanısıdır. Vay hallerine o inkârcıların, ateş yüzünden! 38/27.
Göklerin ve yerin yaratılışı / yarattıkları, insanların yaratılışından/insanlar
âleminden elbette daha büyüktür. Ne var ki insanların çokları bilmiyorlar.
40/57.
Gökleri ve yeri ve ikisi arasındakileri hak olarak ve belirlenmiş bir süre için
yarattık biz. Küfre batanlarsa uyarılmış oldukları şeyden yüz çevirmektedirler.
46/3.
Görmediler mi ki; gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorgunluğa
düşmeyen Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir. Evet, O her şeye kadirdir.
46/33.
O, odur ki, göklerle yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerinde egemenlik
kurdu. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve onda yükseleni bilir. O,
nerede olursanız olun sizinle beraberdir. Allah, işleyip üretmekte olduklarınızı
en iyi şekilde görmektedir. 57/4.
MKA.
2. sure (BAKARA) 255.
ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Y.N. Öztürk :
Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir;
Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne
de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda,
bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden
gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun
bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp
kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve
yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır;
Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.
Dipnot: 2/255*: Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah
İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Ezelîdir (Kıdem). Bak: 57/3.
2/255*: ALLAH EZELÎDİR (KIDEM):
Allah ezelidir, varlığının başlangıcı yoktur.
'Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin
kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne
var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni
olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir,
arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin
dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve
yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez.
Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.' 2/255.
'Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her
şeyde belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde
bilendir o.' 57/3.
MKA.
2/255**:Allah'ın
Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan Sıfatlar): Allah Ebedîdir (Baka).
Bak: 25/58; 28/88; 55/26; 57/3.
2/255**: ALLAH EBEDÎDİR (BAKA):
Allah ebedidir, varlığının sonu yoktur.
'Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir
.' 2/255.
'O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et.
Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter.' 25/58.
'Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka.
O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na
döndürüleceksiniz.' 28/88.
'Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her
şeyde belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde
bilendir o.' 57/3.
MKA.
2/255***:
Allah'ın Selbi (Tenzihi) Sıfatları: (Allah İçin Tersi İmkânsız / Muhal Olan
Sıfatlar): Allah Kendiliğinden Vardır.
2/255***: ALLAH KENDİLİĞİNDEN VARDIR (KIYAM Bİ ZATİHİ):
Allah, varlığı için başka bir şeye muhtaç değildir.
'Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin
kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne
var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni
olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir,
arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin
dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve
yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez.
Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.' 2/255.
'Allah'tır; Samed'dir / tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların
yöneldiği tek kuvvettir!' 112/2.
MKA.
2/255****:
Allah'ın Zati veya Subiti Sıfatları: (Kemal İfade Eden Sıfatlar): Allah Diridir
(Hayat): Hayy: Sürekli diri. Hayatın kaynağı. Kendisi için
ölüm söz konusu edilemeyen Allah. Bak: 3/2; 20/111; 40/65.
2/255****: ALLAH'IN ZATİ (SUBUTİ) SIFATLARI (KEMÂL
İFADE EDEN SIFATLAR)
a) GENEL
Allah'ın Kemâl ifade eden (noksanlık bulunmayan) sıfatları, Allah'ın zati
(subuti) sıfatlarıdır ki bunlar, ezeli ve ebedi sıfatlar olup, Allah'ın zatı
ile (kendisi ile) kaimdir, her zaman vardır.
'Allah'ın sıfatları, zatının (kendisinin) aynı değildir ama gayrı da değildir.'
Nasıl ki, Güneş deyince ışığından ayrı düşünülemez ama ışık güneşin kendisi
(zatı) değil, bir özelliği, bir sıfatı ise; Bu sıfatlar da , Allah'ın ne
zatından ayrı düşünülebilir ne de Allah'ın zatının (kendisinin) aynı
sayılabilir.
Allah zamandan ve mekândan münezzehtir. (temizlenmiş, arınmıştır, uzaktır.)
Allah hiçbir şeye benzemez.(42/11; 112/4.) Allah'ın zatını bilmek mümkün
değildir. Biz ancak yapıp ettiklerinden, her varlıkta, yarattığı her şeyde
tecelli eden (ortaya çıkan, görünen) Allah'ın özelliklerinden, sıfatlarından,
Allah'ı tanıyabiliriz.
b) ALLAH DİRİDİR (HAYAT):
'Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin
kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne
var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni
olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir,
arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin
dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve
yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez.
Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.' (2/255.)
'Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur.' (3/2.)
'Bütün yüzler o Hayy ve Kayyûm önünde yere inmiştir. Zulüm taşıyan perişan olup
gitmiştir.' (20/111.)
'Hayy O'dur! Tanrı yoktur O'ndan başka. Dini kendisine özgüleyerek dua edin
O'na. Hamt olsun âlemlerin Rabbi'ne!' (40/65.)
MKA.
2/255*****:
Kavram olarak, Bilgi: İlahi Bilgi. Bak: 5/97; 6/38, 59; 7/6-7, 89;
8/68; 10/61; 11/6; 13/1, 39; 17/4, 58; 20/52-53, 98, 110; 22/20; 27/75; 29/45;
30/56; 31/27; 34/3; 35/11; 41/47; 43/2-4; 50/4; 56/77-80; 57/22; 64/4; 67/26;
85/21-22.
2/255*****: KAVRAM OLARAK, İLAHİ BİLGİ:
İş onların iddialarının aksinedir! O, çok yüce bir Kur'an'dır. Korunmuş bir
levhada/Levh-i Mahfûz'dadır. 85/21-22.
Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pekiyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp
koruyan bir Kitap var katımızda. 50/4.
Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline
getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir
varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka
bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır. 35/11.
'Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap'tadır. Rabbim ne şaşırır ne de
unutur.' Yeryüzünü size beşik yapan, onda sizin için yollar açan, gökten su
indiren O'dur. Biz o suyla çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık. 20/52-53.
Gerçek olan şu ki, sizin ilahınız kendisinden başka hiçbir tanrı olmayan
Allah'tır. O, ilim bakımından her şeyi çepeçevre kuşatmıştır. 20/98.
Onların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu
ilimle kuşatamazlar. 20/110.
O, kesinlikle şerefli bir Kur'an'dır. Titizlikle saklanan bir Kitap'tadır. Ona,
arındırılmışlardan başkası dokunmaz. Âlemlerin Rabbi'nden indirilmiştir.
56/77-80.
Yerde ve gökte hiçbir gayb yoktur ki, açıklayıcı bir Kitap'ta olmasın. 27/75.
Biz, Beniisrail'e Kitap'ta şu yolda bir yargıda bulunduk: Siz yeryüzünde
muhakkak iki kez bozgun vücuda getireceksiniz ve muhakkak büyük bir kibirle
böbürleneceksiniz. 17/4.
Hiçbir kent/medeniyet dışta kalmamak üzere, kıyamet gününden önce hepsini ya
helâk edeceğiz yahut da şiddetli bir azapla azaplandıracağız. İşte bu, Kitap'ta
satır satır yazılmış bulunuyor. 17/58.
Bir iş ve oluşta bulunsan, Kur'an'dan bir şey okusan; herhangi bir iş yapsanız,
siz ona dalıp gitmişken biz üstünüzde mutlaka tanıklarız. Ne yerde ne gökte
zerre ağırlığınca bir şey, ondan daha küçüğü de daha büyüğü de Rabbinden
uzakta/gizli kalmaz; tümü apaçık bir Kitap'tadır. 10/61.
Yerde hiçbir debelenen yoktur ki, rızkı Allah'ın üzerinde olmasın. O, onun
karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Her şey, apaçık bir
Kitap'tadır. 11/6.
Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna
olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi bir şeyi
ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler.
6/38.
Gaybın anahtarları O'nun yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve
denizde olanı da bilir. O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Toprağın
karanlıklarındaki bir dâne, yaş ve kuru her şey apaçık bir Kitap'ın içindedir.
6/59.
Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha
katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri tükenmez. Allah Azîz'dir,
Hakîm'dir. 31/27.
Küfre sapanlar şöyle dediler: 'Kıyamet saati bize gelmez!' De ki: 'Hayır, öyle
değil! Gaybı bilen Rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka ve mutlaka
gelecektir! Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile Rabbimden gizli
kalmaz.' Zerreden daha küçük veya daha büyük hiçbir istisna olmamak üzere, her
şey apaçık bir Kitap'ta belirlenmiştir. 34/3.
Düşün özünde apaçık olan ve hakikati bütün açıklığıyla ortaya seren bu ilahi
fermanı! Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık. Ve o, bizim
katımızdaki ana Kitap'ta çok yüce, çok hikmetlidir. 43/2-4.
İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: 'Yemin olsun, siz, Allah'ın Kitabı
gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme
günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz.' 30/56.
Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz
onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok
kolaydır. 57/22.
Allah dilediğini silip yok eder, dilediğini sâbit tutar. Kitap'ın anası/ana
Kitap O'nun katındadır. 13/39.
Bilmedin mi ki; Allah gökte ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Bunların tümü
bir Kitap'tadır. Bütün bunlar Allah için çok kolaydır. 22/70.
Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin
kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne
var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni
olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir,
arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin
dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve
yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez.
Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. 2/255.
Allah Kâbe'yi, o saygıya layık evi, o saygıya layık 'ay'ı, o kurbanlık
hediyeleri ve gerdanlıkları insanlar için bir dayanak, bir ayağa kalkış aracı
kıldı. Böyle yaptı ki, Allah'ın göklerde olanı da yerde olanı da bildiğini,
Allah'ın her şeyi bilici olduğunu siz de bilesiniz. 5/97.
Yemin olsun, kendilerine elçi gönderilenleri muhakkak hesaba çekeceğiz;
gönderilen elçileri de mutlaka hesaba çekeceğiz. Onlara bir ilmin tanıklığında
bütün serüveni mutlaka anlatacağız. Biz olup bitenlerden habersiz değildik.
7/6.
'Allah bizi, milletimizden kurtardıktan sonra tekrar ona dönersek yalan düzüp
Allah'a iftira etmiş oluruz. Rabbimiz Allah istemediği sürece, sizin
milletinize dönmemiz söz konusu edilemez. Rabbimiz, bilgice her şeyi
kuşatmıştır. Allah'a dayanıp güvendik biz. Ey Rabbimiz! Toplumumuzla bizim
aramızda hak ile hükmet. Sen, çözüm getirenlerin en hayırlısısın.' 7/89.
Eğer Allah'tan bir yazı önden gelmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden ötürü size
büyük bir azap dokunurdu. 8/68.
Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı da kıl! Çünkü namaz, çirkinliklerden ve
kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür!
Allah, neler yaptığınızı biliyor. 29/45.
Kıyamet saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır. Onun ilmi dışında ne meyveler
kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. 'Ortaklarım nerede?'
diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: 'Bizden hiçbir tanık olmadığını sana
arz ederiz.' 41/47.
O bilir, göklerde ne var, yerde ne var! Ve bilir sizin gizlediklerinizi de
açıkladıklarınızı da. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir. 64/4.
De ki: 'Bilgi Allah'ın katındadır. Bana gelince, ben ancak açıkça uyaran
biriyim.' 67/26.
Elif, Lâm, Mîm, Râ. O Kitap'ın ayetleridir bunlar. Ve sana Rabbinden indirilen,
haktır. Ne var ki, insanların çokları iman etmezler. 13/1.
MKA.
2/255******:
Bilginin Getirdiği Sorumluluklar. Bilgi, Hak / Gerçek İlim Allah Katındandır: Allah'ın ilmi /
bilgisi her şeyi kuşatmıştır, Peygamberlere ve peygamberler vasıtasıyla /
sebepler yoluyla insanlara hikmet ve bilgiyi veren / öğreten Rab'dir. Bak: 12/22, 68; 16/70; 17/55;
18/65; 20/114; 21/74, 79; 27/15.
2/255******: ALLAH'IN İLMİ / BİLGİSİ HER ŞEYİ
KUŞATMIŞTIR, PEYGAMBERLERE VE PEYGAMBERLER VASITASIYLA / SEBEPLER YOLUYLA
İNSANLARA HİKMET VE BİLGİYİ VEREN / ÖĞRETEN RAB'DİR:
Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin
kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne
var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni
olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir,
arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin
dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve
yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez.
Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. 2/255.
Yûsuf gerekli olgunluğa ulaşınca ona hükmetme yeteneği ve ilim verdik. Güzel
düşünüp güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz. 12/22.
Babalarının emrettiği yerlerden kente girdiklerinde, bu onlardan Allah'ın
herhangi bir takdirini uzak tutmamıştı; sadece Yakub'un içindeki bir isteği
gerçekleştirmişti. Yakub, bizim ona öğretmemizden dolayı bilgi sahibi idi. Ama
halkın çoğu bunu bilmezdi. 12/68.
Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en
basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez
olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir. 16/70.
Rabbin, göklerdeki ve yerdeki kimseleri de daha iyi bilir. Yemin olsun biz,
peygamberlerin bir kısmını bir kısmına üstün kılmışızdır. Davûd'a da Zebur'u
verdik. 17/55.
Orada, kullarımızdan öyle bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet
vermiş, lütfumuzdan bir ilim öğretmiştik. 18/65.
O Melik/o hak hükümdar olan Allah, yüceler yücesidir. Sana vahyi tamamlanmadan
önce, Kur'an hakkında aceleci olma. Şöyle de:'Rabbim, ilmimi artır!' 20/114.
Lût'a da hükümranlık ve ilim verdik. Onu, pislikler üretip duran bir kentten
kurtardık. O kent halkı yoldan çıkmış kötü bir kavimdi. 21/74.
Onu Süleyman'a derhal kavrattık. Her birine hükümdarlık ve bilgi verdik.
Dâvud'a dağları boyun eğdirdik. Kuşlarla beraber tespih ediyorlardı. Yapmak
isteyince yapanlarız biz. 21/79.
Yemin olsun, biz, Davûd'a da Süleyman'a da bir ilim verdik. Onlar şöyle
dediler: 'Bizi, mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun.'
27/15.
MKA.
2/255*******:
İtikat: Ahiret: Genel Olarak Ahiret Hayatı: + İtikat: Ahiret: Cezalandırma ve
Ödüllendirme: Azap ve Nimet Mutlak Olarak Sonsuz mu? Ancak ve
Yalnız Allah Mutlak Hayy ve Mutlak Baki'dir, O'nun Dışında Tüm Varlıklar,
Mahlûk ve Sonludur. Bak: 3/2; 20/111; 25/58; 28/88;
40/65; 55/26-27; 57/3.
2/255*******: ANCAK VE YALNIZ ALLAH MUTLAK HAYY VE
MUTLAK BAKİ'DİR, O'NUN DIŞINDA TÜM VARLIKLAR, MAHLÛK VE SONLUDUR:
Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin
kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne
var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni
olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir,
arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin
dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve
yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez.
Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. 2/255.
Allah... İlâh yok O'ndan başka... Hayy'dır O, Kayyûm'dur. 3/2.
Bütün yüzler o Hayy ve Kayyûm önünde yere inmiştir. Zulüm taşıyan perişan olup
gitmiştir. 20/111.
O hiç ölmeyecek diriye, o Hayy olana dayanıp güven, O'nu överek tespih et.
Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter. 25/58.
Allah'ın yanında diğer bir tanrıya daha kulluk etme. İlah yok O'ndan başka.
O'nun yüzü dışında her şey helâk olacaktır. Hüküm yalnız O'nundur ve O'na
döndürüleceksiniz. 28/88.
Hayy O'dur! Tanrı yoktur O'ndan başka. Dini kendisine özgüleyerek dua edin
O'na. Hamd olsun âlemlerin Rabbi'ne! 40/65.
Göklerde ve yerde var olan her şey yok olup gitmeye mahkumdur; Sadece o bağış
ve celal sahibi Rabbinin yüzü kalacaktır. 55/26-27.
Evvel'dir O, başlangıcı yoktur; Âhir'dir O, sonu yoktur; Zâhir'dir O, her şeyde
belirir; Bâtın'dır O, gözlerden gizlenmiştir. Her şeyi en güzel biçimde
bilendir o. 57/3
MKA.
2/255********:
İtikat: Ahiret: Yargılanma (Hesap): Şefaat (Aracılık): Şefaatçiler / Aracılar: Allah'ın İzni Olmadan
Hiçbir Şefaatçi / Aracı Devreye Giremez. Bak: 10/3.
2/255********: ALLAH'IN İZNİ OLMADAN HİÇBİR ŞEFAATÇİ /
ARACI DEVREYE GİREMEZ:
Allah'tan başka ilâh yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin
kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne
var, yerde ne varsa yalnız O'nun dur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni
olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir,
arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin
dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve
yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez.
Aliy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azîm'dir O, büyüklüğü sınırsızdır. 2/255.
Şu bir gerçek ki, sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş
üzerine egemenik kurup iş ve oluşu çekip çeviren Allah'tır. O'nun izni
olmadıkça hiçbir şefaatçi devreye giremez. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz.
Artık O'na kulluk / ibadet edin. Düşünüp anlamıyor musunuz? 10/3.
MKA.
3. sure (ÂLİ IMRÂN) 1.
ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Y.N. Öztürk :
Elif, Lâm, Mîm.
Dipnot: *3/1: Başlangıç harfleri:
Kuran'ın matematiksel mucizesinin bir
parçası olan bu harfler hakkında detaylı bilgi için 2/1 ayetinin dipnotuna bakınız.
Edip Yüksel - MESAJ Kuran
Çevirisi Dipnotlarından Alıntılanmıştır.
*2/1: Kur'an'sal baş
harfler (mukatta'a harfleri) hakkında kişisel bir yorum.
Kur'an'sal baş harfler (mukatta'a harfleri)
/ Başlangıç harfleri, Allah Katında ve Levh-i
Mahfuz'da' (85/21-22 = İş onların iddialarının aksinedir! O, çok yüce
bir Kur'an'dır. Korunmuş bir levhada / Levh-i Mahfûz'dadır. ) olan Asl-ı Kitap (El Kitap)'ın (43/4 = Ve o, bizim
katımızdaki ana Kitap'ta çok yüce, çok hikmetlidir.) içindeki,
indirilen Kur'an surelerinin orjinalinin bulunduğu bölümlerine ve veya içerdiği
konulara bir işaret de olabilir.
Gerçeği Allah bilir.
MKA.
**2/1:
Başlangıç harflerinin Kur'an'andaki 19 kodu üzerine kurulu matematiksel
sistemin parçası olduğu hakkındaki görüş ve kabul.
**2/1: Bu başlangıç harfleri, 14 yüzyıl, Allah
tarafından korunan bir sır olarak kaldı. Binlerce müslüman ve
oryantalist bilgin onların anlamını çözmek için boşuna çaba harcadı. Yüce
Allah, bu harflerin gizeminin deşifresini belli bir yere, belli bir zamana ve
belli bir kişiye sakladı.
Şimdi biz bu başlangıç harflerini, 74. Surede sözü
edilen 19 kodu üzerine kurulu matematiksel yapının önemli bir parçası olarak
tanıyoruz. Bu ve daha birçok gizemin açığa çıkması, Kuran'da vadedilen
yepyeni bir çağın başladığını ve İslam'da reformun gerçekleşeceğini
göstermektedir.
19 kodu üzerine kurulu matematiksel sistemin
deşifre edildiği tarih ilginçtir. 19 sayısının yanına bu sayının söz edildiği
surenin numarası olan 74'ü koyduğunuz vakit 1974 sayısını elde edersiniz. Bu
sayı, Dr. Reşad Halife tarafından matematiksel mucizenin keşfedildiği yıldır.
19 sayısını 74 ile çarptığınızda elde edeceğiniz 1406 sayısı ise Kuran'ın
indiği tarih ile mucizenin keşfedildiği tarih arasındaki kameri yılların
sayısına denktir.
Başlangıç harflerinin, matematiksel yapı içindeki
olağanüstü rolü üzerinde düşünülürse, yedi surenin ilk ayetlerinde yer alan
'Bunlar bu hikmetli Kitab'ın mucizeleridir' ifadesinin sürekli Başlangıç
Harflerinden sonra gelmesinin anlamı rahatlıkla anlaşılır.
A.L.M. harflerinin amacı 2. ayette bildirilir. Bu
üç harf 3, 29, 30, 31 ve 32. surelerin başında da bulunur ve başlarında
bulundukları surelerdeki tekrar sayılarıyla Kuran'daki matematiksel sistemin
bir parçasıdır.
Bu harflerin ikinci anlamları için 15/87 (=Yemin
olsun ki, biz sana ikişerlerden / ikililerden / iç içe kıvrımlar halindeki çift
mânalılardan yedi taneyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik.)ayetine
bakınız.
74/30: 'Üzerinde ondokuz vardır onun.'
Edip Yüksel - MESAJ Kuran Çevirisi Dipnotlarından Alıntılanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder