YOL VE
ŞERİATTA SÜNNETULLAH- 2
A. DOĞRU YOLDA HİDAYETTE SÜNNETULLAH
1. Doğru Yol, Allah Hadi'dir. 'Allah'a
inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve
onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır'
2. Yoldaki Seçimlerine göre, insanları
hidayete / kurtuluşa erdiren yalnız ve sadece
Allah’tır. Küfre sapıp zulümde ısrarcı olanları, Peygamberler dahil
başka hiçbir kimse, Allah dilemedikçe kurtaramaz
B. ŞERİATTA SÜNNETULLAH
YOL VE
ŞERİATTA SÜNNETULLAH- 2
A. DOĞRU YOLDA HİDAYETTE SÜNNETULLAH
1. Doğru Yol, Allah Hadi'dir. 'Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır'
Dosdoğru giden yola ilet bizi... 1. sure (FÂTİHA) 6. ayet (Resmi: 1/İniş:5/Alfabetik:23)
"Allah
benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir; o halde, O'na kulluk edin.
İşte bu, dosdoğru bir yoldur." 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 51. ayet
(Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah'ın ayetleri size okunuyor,
Resulü de aranızda; peki, nasıl küfre sapıyorsunuz? Kim
Allah'a sarılırsa dosdoğru yola iletilmiştir o... 3. sure (ÂLİ IMRÂN)
101. ayet (Resmi: 3/İniş:94/Alfabetik:7)
Ve onları dosdoğru bir yola elbette kılavuzlardık. 4. sure (NİSA) 68. ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
Allah'a inanıp O'na
sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları
kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır. 4. sure (NİSA) 175.
ayet (Resmi: 4/İniş:98/ Alfabetik:82)
Allah, rızasına uyanları o Kitap'la esenlik ve barış yollarına iletir ve onları kendi izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarıp şaşmayan ve sapmayan dosdoğru yola kılavuzlar. 5. sure (MÂİDE) 16. ayet (Resmi: 5/İniş:110/Alfabetik:60)
Bizim ayetlerimizi
yalanlayanlar, karanlıklara gömülmüş sağır ve dilsizlerdir. Allah, dilediği / dileyen
kişiyi şaşırtır, dilediğini / dileyeni de dosdoğru yol üzerine koyar. 6. sure (EN'ÂM) 39. ayet
(Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Atalarından, soylarından,
kardeşlerinden bir kısmını da... Onları seçtik ve
onları dosdoğru bir yola kılavuzladık. 6. sure (EN'ÂM) 87.
ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Rabbinin yolu işte
budur; dosdoğru, kıvamında... Biz öğüt alan bir topluluğa ayetleri ayrıntılı
bir biçimde açıkladık. 6. sure (EN'ÂM)
126. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin! Yoksa bu hal sizi O'nun yolundan uzaklaştırıp parçalara böler. Sakınıp korunasınız diye O bunu önermiştir size. 6. sure (EN'ÂM) 153. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
De ki: "Beni, dosdoğru yola Rabbim iletmiştir. Güçlü, pürüzsüz bir dine, hanîf olan İbrahim'in milletine. Müşriklerden değildi o." 6. sure (EN'ÂM) 161. ayet (Resmi: 6/İniş:55/Alfabetik:20)
Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım." 7. sure (A'RAF) 16. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Allah, esenlik
yurduna çağırır ve dilediğini dosdoğru bir yola kılavuzlar. 10. sure (YÛNUS) 25. ayet
(Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
"Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayanıp güvendim. Hiçbir canlı yoktur ki O, onu perçeminden yakalamış olmasın. Hiç kuşkusuz benim Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir." 11. sure (HÛD) 56. ayet (Resmi: 11/İniş:52/Alfabetik:38)
Buyurdu: "İşte
bana varan dosdoğru yol budur." 15. sure (HİCR) 41. ayet (Resmi: 15/İniş:54/
Alfabetik:36)
Allah şöyle bir örnekleme de yaptı: İki adam; birisi dilsiz; hiçbir şeye gücü yetmez, efendisi / yöneticisi üstüne sadece bir yük. Efendi onu nereye gönderse hiçbir hayır getiremez. Şimdi bu adam, dosdoğru bir yol üzerinde bulunup adaletle emreden kişi ile aynı olur mu? 16. sure (NAHL) 76. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
O'nun nimetlerine şükrediyordu. Allah onu seçip yüceltti ve dosdoğru bir yola kılavuzladı. 16. sure (NAHL) 121. ayet (Resmi: 16/İniş:70/Alfabetik:75)
Şüphesiz, Allah, benim de Rabbimdir, sizin de
Rabbinizdir. O halde O'na ibadet edin. Dosdoğru yol budur. 19. sure (MERYEM) 36. ayet (Resmi:
19/İniş:44/Alfabetik:63)
"Babacığım, bana ilimden, sana ulaşmayan bir nasip geldi. O halde
bana uy ki, seni düzgün bir yola ileteyim." 19. sure (MERYEM)
43. ayet (Resmi: 19/İniş:44/Alfabetik:63)
Şu bir gerçek ki, sen onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 73. ayet (Resmi: 23/İniş:74/Alfabetik:70)
Yemin olsun, biz
açık seçik bilgiler veren ayetler indirdik. Allah, dilediğini / dileyeni
dosdoğru yola iletiyor. 24.
sure (NÛR) 46. ayet (Resmi: 24/İniş:102/Alfabetik:84)
Dosdoğru bir yol
üzerindesin. 36. sure (YÂSÎN) 4.
ayet (Resmi: 36/İniş:41/Alfabetik:108)
"Bana
ibadet edin, dosdoğru yol budur!" demedim mi? 36. sure (YÂSÎN)
61. ayet (Resmi: 36/İniş:41/ Alfabetik:108)
Her ikisini dosdoğru yola kılavuzladık. 37. sure (SÂFFÂT) 118. ayet (Resmi: 37/İniş:56/Alfabetik:90)
Tağuttan, ona
kulluk etmekten kaçınıp Allah'a yönelenlere müjde var. Muştula kullarıma! Onlar
ki, sözü dinler de en güzeline uyarlar. İşte bunlardır, Allah'ın
kılavuzladıkları; işte
bunlardır, akıl ve gönül sahipleri. 39.
sure (ZÜMER) 17. ayet (Resmi: 39/İniş:59/Alfabetik:114)
İşte böylece sana da emrimizden
bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir
bilmezdin.
Fakat biz onu,
kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen,
dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. 42. sure (ŞÛRÂ) 52.
ayet (Resmi: 42/İniş:62/ Alfabetik:95)
Sen, sana
vahyedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin. 43.
sure (ZUHRUF) 43. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Hiç kuşkusuz o, kıyamet saati için bir bilgidir. O halde sakın o saat hakkında şüpheye düşmeyin; bana uyun. Dosdoğru yol budur. 43. sure (ZUHRUF) 61. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
"Kuşkusuz, Allah hem benim Rabbimdir hem sizin Rabbiniz. O halde O'na kulluk / ibadet edin! İşte bu, dosdoğru bir yoldur." 43. sure (ZUHRUF) 64. ayet (Resmi: 43/İniş:63/Alfabetik:113)
Dediler ki: "Ey toplumumuz! Biz; Mûsa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve dosdoğru yola ileten bir Kitap dinledik." 46. sure (AHKAF) 30. ayet (Resmi: 46/İniş:66/ Alfabetik:3)
Ki Allah senin
günahından geçmiş olanı da gelecek olanı da bağışlasın, nimetini senin üzerinde
tamamlasın ve seni dosdoğru bir yola kılavuzlasın. 48. sure (FETİH) 2.
ayet (Resmi: 48/İniş:109/ Alfabetik:27)
Allah size, elde edeceğiniz
birçok ganimetler vaat etti. Şunu da size aceleden verdi ve insanların ellerini
de sizden uzak tuttu ki bu, inananlara bir ibret olsun ve
Allah sizi dosdoğru yola kılavuzlasın. 48. sure (FETİH)
20. ayet (Resmi: 48/İniş:109/Alfabetik:27)
Peki, yüzüstü
kapanarak yürüyen mi daha düzgün gider yoksa dosdoğru yol üzerinde dik ve
düzgün yürüyen mi? 67. sure (MÜLK) 22.
ayet (Resmi: 67/İniş:77/Alfabetik:68)
İçinizden, dosdoğru yürümek isteyen için. 81. sure (TEKVÎR) 28. ayet (Resmi: 81/İniş:7/Alfabetik:103)
2. Yoldaki Seçimlerine göre, insanları hidayete / kurtuluşa erdiren yalnız ve sadece Allah’tır. Küfre sapıp zulümde ısrarcı olanları, Peygamberler dahil başka hiçbir kimse, Allah dilemedikçe kurtaramaz
Şu bir gerçek ki, o
küfre batmış olanları sen korkutsan da korkutmasan da onlar için aynıdır; iman
etmezler. Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır. Onların kafa gözleri üstünde de bir perde
vardır. Onlar için korkunç bir azap öngörülmüştür. 2. sure (BAKARA)
6-7. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
Onların iyiyi
ve güzeli bulmaları, senin üzerine bir borç değildir. Tam aksine, dilediğini / dileyeni iyiye ve güzele kılavuzlayan
Allah'tır. Nimet ve imkândan başkalarına
bağışladığınız, esasında sizin öz benlikleriniz lehinedir. Allah'ın yüzünü
arzulama dışında bir şey için infak etmiyorsunuz. İnfak ettiğiniz her nimet
size tam bir biçimde geri verilir. Ve siz, asla zulme uğratılmazsınız. 2. sure (BAKARA) 272. ayet (Resmi: 2/İniş:92/Alfabetik:11)
İster af dile onlar
için, ister dileme. Yetmiş kez af dilesen de onlar için, Allah onları affetmeyecektir. Çünkü onlar Allah'ı da resulünü de inkâr
ettiler. Allah, yoldan çıkmış böyle bir topluluğa
kılavuzluk etmez. 9. sure (TEVBE) 80. ayet (Resmi:
9/İniş:113/Alfabetik:104)
Eğer Rabbin dileseydi,
yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin
olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın! Allah'ın
izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını
kullanmayanlar üzerine bırakır. 10. sure (YÛNUS) 99-100. ayet (Resmi:
10/İniş:51/Alfabetik:109)
Kendisiyle, dağların yürütüldüğü yahut yerkürenin parçalandığı
yahut ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an mı olsaydı! Hayır, iş ve oluşun tümü
Allah'ındır. İman edenler hâlâ ümidi kesip
anlamadılar mı ki, Allah dileseydi
elbette insanlara tümden hidayet verirdi. O küfre sapanlara gelince,
sanayi olarak ürettiklerinin sonucu halinde başlarına gülle, tokmak türünden
belalar inmeye devam edecek yahut o belalar onların yurtlarının yakınına
konacak. Ta, Allah'ın vaadi gelinceye değin. Allah, vaadine asla ters düşmez. 13. sure (RA'D) 31. ayet (Resmi:
13/İniş:87/Alfabetik:85)
Sen onların iyiye
ve doğruya ulaşmalarını tutkuyla istesen de Allah, saptırdığına yol göstermez. Hiçbir yardımcıları da olmaz onların. 16. sure (NAHL) 37.
ayet (Resmi: 16/İniş:70/ Alfabetik:75)
Sen, ölülere işittiremezsin. Eğer dönüp giderlerse,
sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. Ve sen, düştükleri sapıklıktan körleri de
çıkaramazsın. Teslim olmuş kişiler halinde
ayetlerimize inananlardan başkasına sesini duyuramazsın. 27. sure (NEML) 80-81. ayet (Resmi: 27/İniş:48/
Alfabetik:81)
"Ve Kur'an okumakla emrolundum. Artık
kim yola gelirse kendi nefsi için gelir. Sapmışa gelince, böylesine de ki: 'Ben
uyarıcılardan biriyim. Hepsi bu!" 27. sure (NEML) 92. ayet (Resmi: 27/İniş:48/Alfabetik:81)
Şu bir gerçek ki, sen istediğin kişiyi doğru yola
iletemezsin. Ama Allah, dilediğine kılavuzluk eder. Hidayete erecekleri O
daha iyi bilir. 28. sure (KASAS) 56. ayet (Resmi: 28/İniş:49/ Alfabetik:53)
Artık sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri
takdirde sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. Ve sen körleri de sapıklıklarından
aydınlığa çıkaramazsın. Sen ancak, ayetlerimize iman edenlere
dinletirsin de onlar müslüman oluverirler. 30. sure (RÛM) 52-53. ayet (Resmi: 30/İniş:84/
Alfabetik:87)
Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez. Yükü ağır
gelen, onu taşımaya çağırsa bile, kendisinden hiçbir şey yüklenilmez. Akraba
bile olsa... Sen ancak Rablerinden için için
korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Arınıp temizlenen, kendi
benliği için arınıp temizlenir. Dönüş Allah'adır. Körle,
gören bir olmaz! Karanlıklarla ışık da bir olmaz! Gölge ile sıcaklık da aynı
değildir. Diriler de eşit olmaz, ölüler de. Allah dilediğine /
dileyene işittirir. Ama sen, kabirlerdekilere işittiremezsin! 35. sure (FATIR) 18-22. ayet (Resmi:
35/İniş:43/Alfabetik:24)
Yemin olsun ki, onların çoğuna
söz hak olmuştur, artık onlar iman etmezler. Biz onların boyunlarına bukağılar
geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı
kalkıktır. Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları
kuşatıp sardık; artık onlar görmezler. Sen ha uyarmışsın onları ha
uyarmamışsın, fark etmez onlar için; inanmazlar. Sen ancak o
zikire / Kur'an'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın.
Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele! 36. sure (YÂSÎN) 7-11. ayet (Resmi: 36/İniş:41/ Alfabetik:108)
Üzerine azap sözü hak
olanı, ateşe dalmış olanı sen mi kurtaracaksın?
Hayır, kurtaramazsın! Rablerinden korkanlara gelince, onlar için üst üste bina
edilmiş odalar var; altlarından ırmaklar akar. Allah'ın
vaadidir bu, Allah vaadine ters düşmez. 39. sure (ZÜMER) 19-20. ayet (Resmi:
39/İniş:59/Alfabetik:114)
Kuşkusuz, bu Kitap'ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine
sapmış olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin. 39. sure (ZÜMER) 41. ayet (Resmi:
39/İniş:59/Alfabetik:114)
Sen şimdi sağırlara söz mü duyuracaksın; yoksa
körlere, apaçık sapıklığa dalmışlara kılavuzluk mu edeceksin?! 43. sure (ZUHRUF) 40. ayet (Resmi:
43/İniş:63/Alfabetik:113)
Biz onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim
tehdidimden korkanlara sadece Kur'an'la öğüt ver. 50. sure (KAF) 45. ayet (Resmi: 50/İniş:34/Alfabetik:49)
Sen onlar için ha
af dilemişsin ha dilememişsin. Aleyhlerindeki sonuç aynı kalacaktır. Allah onları asla affetmeyecektir. Çünkü Allah, sapıklar topluluğunu doğruya ve güzele iletmez.
63.
sure (MÜNÂFİKÛN) 6. ayet (Resmi: 63/İniş:103/Alfabetik:72)
Nûh şöyle yakardı: "Ey
Rabbim! Ben toplumumu gece ve gündüz davet ettim." "Fakat çağrım,
onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı." "Ben onları, sen kendilerini affedesin diye
çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp
sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler."
71. sure (NÛH) 5-7. ayet
(Resmi: 71/İniş:71/Alfabetik:83)
Yemin olsun, doğruya ve güzele kılavuzlamak sadece
bizim işimizdir. 92. sure (LEYL) 12.
ayet (Resmi: 92/İniş:9/Alfabetik:58)
B. ŞERİATTA SÜNNETULLAH
Sana da Kitap'ı hak olarak indirdik. Kitap'tan onun yanında
bulunanı tasdikleyici ve onu denetleyip güvenilirliğini sağlayıcı olarak... O
halde onlar arasında Allah'ın indirdiğiyle hükmet, Hak'tan sana gelenden
uzaklaşıp onların keyiflerine uyma. Sizden her biri
için bir yol / şerîat ve bir yöntem belirledik. Allah dileseydi sizi elbette
bir tek ümmet yapardı. Ama size vermiş olduklarıyla sizi imtihana çeksin diye
öyle yapmamıştır. O halde hayırlarda yarışın. Tümünüzün dönüşü
Allah'adır. O size, tartışmış olduğunuz şeylerin esasını bildirecektir. 5. sure (MÂİDE) 48. ayet (Resmi: 5/İniş:110/ Alfabetik:60)
Her ümmet için biz, bir ibadet şekli / bir ibadet
yeri belirledik; onlar, onu izlerler. Artık bu iş konusunda
seninle çekişmesinler. Sen de Rabbine davet et /
dua et. Sen, elbette ki şaşırtmadan yol aldıran bir kılavuzun ardındasın.
22. sure (HAC) 67. ayet (Resmi:
22/İniş:88/ Alfabetik:32)
Daha sonra seni, iş
ve yönetimde bir şerîat / bir yol, yöntem üzerine koyduk. Artık ona uy!
Bilmeyenlerin keyifleri ardınca gitme! 45.
sure (CÂSİYE) 18. ayet (Resmi: 45/İniş:65/Alfabetik:15)
SÜNNETULLAH E KİTAP (MKA) DAN ALINTIDIR - M.
Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder