a) Kavram olarak, Tarih ve Kıssalar, Tarih, Tarihin İşleyişinde Yasalılık (Sünnetullah)
Her ümmet için belirlenmiş
bir süre vardır. Süreleri dolunca ne bir saat geri kalırlar ne de öne
geçerler. 7. sure (A'RAF) 34. ayet (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Yeminlerinin tüm gücüyle Allah'a ant
içmişlerdi ki, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerin herhangi
birinden çok daha doğru bir gidiş üzere olacaklar. Fakat uyarıcı onlara
gelince, bu onlara nefretle kaçıştan başka bir katkı sağlamadı. Yeryüzünde
kibirlendi ve kötülük tezgâhladılar. Oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden başkasını kuşatmaz.
Öncekilerin başına gelenlerden başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın yol ve
yönteminde değişme asla bulamazsın! Allah'ın yol ve yönteminde döneklik de
bulamazsın! 35. sure
(FATIR) 42-43. ayet (Resmi: 35/İniş:43/Alfabetik:24)
Rabbinizin nimetlerinden
hangisini yalanlıyorsunuz? 55. sure (RAHMÂN)
45. ayet (Resmi: 55/İniş:89/ Alfabetik:86)
Biz,
uyarıcıları olmayan hiçbir kenti/uygarlığı helâk etmemişizdir. Uyarı/hatırlatma
olacak! Biz zalimler
değiliz. 26. sure (ŞUARA) 208-209. ayet (Resmi:
26/İniş:47/Alfabetik:94)
Biz
bir ülkeyi/medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle şımarmış
elebaşlarına emirler yöneltiriz/onları yöneticiler yaparız da onlar, orada
bozuk gidişler sergilerler.
Böylece o ülke/medeniyet aleyhine hüküm hak olur; biz de onun altını üstüne getiririz. Nûh'tan sonra da nice
kuşakları helak ettik. Kullarının günahlarını haber alıcı ve görücü olarak
Rabbin yeter. 17. sure (İSRÂ)
16-17. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Hiçbir kent/medeniyet dışta
kalmamak üzere, kıyamet gününden önce hepsini ya helâk edeceğiz yahut da
şiddetli bir azapla azaplandıracağız. İşte bu, Kitap'ta satır satır
yazılmış bulunuyor. 17.
sure (İSRÂ) 58. ayet (Resmi: 17/İniş:50/Alfabetik:46)
Az kalsın bu
topraktan çıkarmak için seni sıkıştıracaklardı. Böyle bir durumda onlar
orada senin arkandan çok az bir süre kalacaklardı. Senden
önce gönderdiğimiz resullerimize uygulanan yöntem de buydu. Sen bizim yol ve
yöntemimizde değişme bulamazsın. 17. sure (İSRÂ) 76-77. ayet (Resmi:
17/İniş:50/Alfabetik:46)
Allah, insanlara şerri, onların hayrı acele
istedikleri gibi çabucak verseydi, ecellerinin onlara ulaşmasına çoktan
hükmedilmiş olurdu. Ama biz, bize kavuşmayı
ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız. 10. sure (YÛNUS) 11. ayet (Resmi:
10/İniş:51/Alfabetik:109)
İnsanlar bir tek ümmetten başka değilken
ihtilafa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz öne
geçmemiş olsaydı, tartışıp durdukları konuda aralarında hüküm verilir / iş
mutlaka bitirilirdi. 10.
sure (YÛNUS) 19. ayet (Resmi: 10/İniş:51/Alfabetik:109)
Biz
ona, günaha batmışların gönüllerinde böyle bir yol veririz. Ona inanmazlar. Oysaki öncekilerin yol ve yöntemleri gözlerinin önünden
geçmiştir. 15. sure (HİCR) 12-13. ayet (Resmi: 15/İniş:54/ Alfabetik:36)
Biz
hiçbir yurt ve medeniyeti, belirlenmiş bir yazgısı olmaksızın ortadan
kaldırmadık. Hiçbir
ümmet kendisi için belirlenen sürenin ne önüne geçebilir ne de o süreyi
geriletebilir. 15. sure
(HİCR) 4-5. ayet (Resmi: 15/İniş:54/Alfabetik:36)
Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden
öncekilerin sonu nice olmuş diye bakmıyorlar mı? Öncekiler bunlardan sayıca
daha çok, kuvvetçe daha zorlu ve yeryüzündeki eserler bakımından daha üstün
idiler. Ama kazanmış oldukları şeyler, kendilerine hiçbir yarar sağlamadı.
Resulleri onlara açık seçik beyyineler getirdiklerinde, onlar yanlarındaki
bilgiyle sevinip övündüler. Ve alay edip durdukları şey kendilerini kuşatıverdi.
Hışmımızı gördüklerinde, "Allah'a, yalnızca
O'na inandık, O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik." dediler. Ne
var ki, şiddetimizi gördüklerinde, ettikleri iman kendilerine yarar sağlamadı.
Allah'ın, kulları hakkında işleyip duran yolu yöntemidir bu. İnkârcılar
orada hüsrana uğradılar. 40. sure
(MÜ'MİN) 82-85. ayet (Resmi: 40/İniş:60/Alfabetik:69)
Kendilerine hidayet geldikten
sonra, insanları iman etmekten, Rablerinden af dilemekten alıkoyan şey şundan
başkası değildir: Evvelkilerin
yol ve yöntemlerinin kendilerine de gelmesini yahut bizzat azabın karşılarına
dikilivermesini beklemek. 18.
sure (KEHF) 55. ayet (Resmi: 18/İniş:69/Alfabetik:54)
O affedici, o rahmet sahibi Rabbin, onları,
kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, kendileri için azabı mutlaka
çabuklaştırırdı. Böyle olmamıştır, ama onlar için,
hiçbir kaçıp kurtulma imkânı bulamayacakları bir hesap sorma zamanı
öngörülmüştür. 18. sure
(KEHF) 58. ayet (Resmi: 18/İniş:69 / Alfabetik:54)
İşte sana bir yığın kent / medeniyet. Zulme saptıklarında onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de bir süre belirlemiştik.
18. sure (KEHF) 59. ayet (Resmi:
18/İniş:69/ Alfabetik:54)
Hiçbir ümmet ne süresinden
ileri geçebilir ne de geri kalır. 23. sure (MÜ'MİNÛN) 43. ayet (Resmi:
23/İniş:74/Alfabetik:70)
Küfre sapanlara söyle: "Eğer son verirlerse eskide kalmış olan, kendileri için
affedilir. Eğer yeniden başlarlarsa, daha öncekilere uygulanan yol ve yöntem,
eskisi gibi devam etmiş olacaktır." 8. sure (ENFÂL) 38. ayet (Resmi: 8/İniş:93/Alfabetik:22)
Bu böyledir. Çünkü Allah bir
topluma lütfettiği nimeti, o toplum birey olarak içlerindekini/birey olarak
kendilerine ilişkin olanı değiştirmedikçe, değiştirmemiştir. Ve Allah, iyice işiten, gereğince bilendir. 8. sure (ENFÂL) 53. ayet (Resmi: 8/İniş:93/ Alfabetik:22)
Sizden önce de yollar-yöntemler
gelip geçmiştir. O halde yeryüzünde dolaşın da
yalanlayanların sonu nice olmuştur görün. 3. sure (ÂLİ IMRÂN) 137. ayet (Resmi:
3/İniş:94/Alfabetik:7)
Allah'ın kendisine farz kıldığı
şeyde peygambere hiçbir vebal yoktur. Daha önce gelip geçmişlerde de
Allah'ın yolu, yöntemi buydu. Allah'ın emri, belirlenmiş bir kaderdir / ölçüdür.
33. sure (AHZÂB) 38. ayet (Resmi: 33/İniş:97/Alfabetik:4)
İkiyüzlüler, kalplerinde maraz
bulunanlar, şehirde çirkin haberler yayanlar, bu yaptıklarına son vermezlerse,
seni onların üzerine gitmeye elbette teşvik edeceğiz. Bundan sonra onlar, orada senin yakınında, çok az kalabilirler.
Lanetlenmiş hale gelirler. Rastlandıkları yerde enselenirler, öldürülür de
öldürülürler. Bu,
Allah'ın daha önce gelip geçmişlere işleyen tavrı, tarzıdır. Allah'ın tavrında
herhangi bir değişiklik asla bulamazsın. 33. sure (AHZÂB) 60-62. ayet (Resmi:
33/İniş:97/Alfabetik:4)
Allah'a ve
resulüne kafa tutanlar en aşağılık kişiler arasındadırlar. Allah, "Ben ve resullerim
mutlaka galip geleceğiz!" diye yazmıştır. Allah çok güçlüdür,
Azîz'dir. 58. sure
(MÜCÂDİLE) 20-21. ayet (Resmi: 58/İniş:104/Alfabetik:66)
Eğer
küfredenler sizinle savaşsalardı, sırtlarını dönüp kaçacaklardı. Sonra, bir
dost da bir yardımcı da bulamazlardı. Bu, Allah'ın öteden beri işleyip duran yolu yöntemidir.
Allah'ın yol ve yönteminde hiçbir değişme bulamazsın. 48. sure (FETİH) 22-23. ayet (Resmi:
48/İniş:109/Alfabetik:27)
KONULARINA
GÖRE KUR’AN MESAJI E KİTAP- IX. TARİH VE KISSALAR (MKA) DAN ALINTIDIR - M.
Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder