1. NASIL İSLÂM?
Ahmet Akyol
23 MART 2016
Kur’an’daki İslâm, yaşanılan çağa uygun, gelişmiş
medeniyetlerde hiçbir sorun olmadan uygulanabilen mükemmel bir din!
Ne var ki, Kur’an dışı söylev
ve uygulamaların sosyal yaşamda büyük sapmalar doğurduğu da bir gerçek!
Kur’an’ ın ortadan kaldırmaya çalıştığı bazı Arap örf ve
adetler, ne yazık ki, günümüzde kabul görür oldu!
Kur’an’daki İslâm Dini’ ne samimi bir şekilde inanan ATATÜRK’
ün uyarıları boşuna ve anlamsız değildir:
“Tarikatlar
kaldırılmıştır. Şeyhlik, dervişlik, çelebilik, halifelik, falcılık, büyücülük,
türbedarlık vesaire yasaktır. Çünkü bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin
damgalarıdır.”
“Din ve mezhep hiçbir
zaman politika aleti olarak kullanılamaz.”
“İslâm dinini,
yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere, bir politika aracı durumundan
kurtarmak ve yükseltmek gerektiği gerçeğini görüyoruz. Kutsal ve tanrısal olan
inanç ve vicdanlarımızı karışık ve türlü
renkte bulunan ve her türlü çıkarlarla tutkuların alanı olan siyasetten ve
siyasetin bütün öğelerinden bir an önce ve kesinlikle kurtarmak, milletin dünya
ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur. Ancak böylece İslâm dininin
yüceliği gerçekleşir.”
Günümüzde ATATÜRK’ ün yıllar
önce yaptığı uyarılar göz ardı edildi. Dinin siyasete alet edilmesinin ortaya
çıkaracağı durum ise belliydi. Dinî referanslar üzerinden Türkiye’ yi
dönüştürmek isteyenler bakın ülkeyi nerelere getirdiler?
George Washington Üniversitesi’ nden Scheheazade S. REHMAN
ve Hossein ASKARI adlarında İran kökenli iki öğretim görevlisi, “How
Islamic are Islamic Countries” adını verdikleri “İslâm Ülkeleri Nasıl İslâm”
olarak tanımlanabilecek bir çalışma yaptılar ve bu çalışmayı Global Economy
Journal adlı bir dergide yayımladılar. (Çalışmanın orijinal hali için
yazının sonundaki bağlantıyı tıklayabilirsiniz.)
Bu çalışma, Gediz
Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdülkadir CİVAN’ ın, “Türkiye İslâmî Bir
Ülke midir?” başlığıyla ele aldığı yazıyla ilk kez Türk kamuoyuna yansıdı; bu
yazıyı çeşitli yazar ve ilâhiyatçılar zaman zaman gündeme taşıdılar. Konuyu kısaca hatırlamakta ve
akılda tutmakta yarar var.
İki akademisyen, başta Kur’an olmak üzere İslâm’ın birincil
kaynaklarından yola çıkarak temel İslâmî prensipleri belirlemişler ve bunları
da,
A.İktisadî,
B.Hukukî,
C.İnsanî,
D.Uluslararası ilişkiler olmak üzere 4 ayrı alt endekse
ayırmışlar.
Belirledikleri
prensipleri alt alta sıralayıp eldeki verileri kullanarak, hangi ülkenin bu
prensiplere ne kadar uygun hareket ettiğini görmek, kısacası kimlik kartında
Müslüman ya da Hristiyan ne yazarsa yazsın ayırt etmeden, ülkelerin Kur’an verilerine göre ne
kadar “İslâmî” olduklarını test etmek amacıyla, dünya üzerindeki ülkeleri
kantara vurmuşlar.
A. İktisadî endekste: vergilerin adilliği, fakirlere sosyal yardımlar, özel
mülkiyetin korunması gibi faktörlere bakılmış.
B. Hukukî endekste: kanun hâkimiyeti, yargının bağımsızlığı gibi faktörler baz
alınmış.
C. İnsanî ve politik haklar
endeksinde: sivil ve politik haklar, kadın
hakları gibi konular değerlendirilmiş.
Veriler dünya üzerindeki 208 ülkeye karşılaştırmalı olarak
uyarlanıp sonra da her ülke için temel “İslâmîlik” sıralaması yapılmış.
(Elbette bu çalışmada hata ve eksiklikler bulunabilir.)
SONUÇ:
Kur’an verilerine göre İslâm’ ı en iyi uygulayan ya
da “En Müslüman” ilk üç ülke sıralaması şöyle:
1.Y. Zelanda,
2.Lüksemburg,
3.İrlanda.
Bu ülkeleri Danimarka, İngiltere ve Norveç takip ediyor.
Kısacası, yolsuzlukların en az olduğu gelişmiş
ülkeler Kur’an’ daki İslâmı daha çok uyguluyorlar.
Bu arada BM’nin 2013 yılı Dünya Mutluluk
Raporu’nda insanları en mutlu ülkeler Danimarka, Norveç, İsviçre olduğunu da unutmayalım.
Kendini Müslüman olarak tanıtan
ülkelere gelince…
İki İran kökenli araştırmacının
yaptığı çalışmada, ilk 50’de sadece 2 Müslüman ülke bulunuyor:
Malaysia (Malezya), 38;
Kuwait (Kuveyt) 48 nci sırada...
Kendini ‘’İslâmî’ olarak
tanımlayanların yaşadığı ülkeler rüşvetin,
yolsuzluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun, insan hakkı ihlallerinin ve haliyle
de yoksulluğun kol gezdiği topraklar...
Bu çalışmada Türkiye nerede merak
ediyorsanız, onu da açıklamışlar:
Türkiye, 103 ncü sırada…
Müslüman ülkelerden Bahreyn, Uganda
ve Tunus, Türkiye’ nin önünde.
Bahrain (Bahreyn) 64,
Uganda 73,
Tunisia (Tunus) 83 ncü sırada…
İsrail, ikisi hariç, İslâmîlik’
te bütün Müslüman ülkelerin önünde görünüyor.
Arabistan: 131,
Mısır: 153,
İran: 163,
Afganistan ise 169 ncu sırada…
OECD tarafından uygulamaya konulan
“Daha İyi Yaşam Endeksi”: konut, gelir, iş, iletişim ve toplum, eğitim, çevre, sivil
katılım ve yönetim, sağlık, yaşam memnuniyeti, güvenlik ve iş yaşam dengesi
kriterlerine göre oluşturuluyor.
Çalışma sonuçlarının Türkiye’nin
OECD ülkeleri arasında Daha İyi Yaşam Endeks değeri en düşük ülke olduğunu
gösterdiğini yani “En Mutsuz Ülke” olduğunu da bir yere not alın!
İslâm Dini, dünya ve ahiret için
doğru ve uygulanabilir reçeteler vermesine rağmen, Müslüman olarak
tanımlanabilen ülkelerdeki teori ve pratikteki bu uyumsuzluk nasıl
açıklanabilir?
Ahlakî erozyon büyük boyutlarda… Kimileri yalanına meşruiyet
ararken, kimileri yalancının yanında alkışlarla saf tutuyor.
Bir zamanlar çok önemli olan “Ahlakî kaygılar” sanki önemini
kaybetti ve anlamsızlaştı!
Değişmek, dönüşmek ve gelişmek böyle mi olacaktı?
İnanç sömürücülerinin ülkeyi getirdikleri durum budur!
Buyurun size “En Müslüman” ile “En Gâvur” ülke farkı!
SON SÖZ:
Din, insanın kutsal
saydığı gerçeklikle ilişkisidir.
Hangi dinden olursa
olsun, dinle yatıp dinle kalkanların, her olayı dine bağlayanların din ile bir
sorun yaşadıklarına inanıyorum.
İman öznel, bilim
nesneldir. Toplumumuzda imanî tartışmalar yerine bilginin yer alması gerekir.
Sürekli artı değer üretmek (Ameli Salih) bir sorumluluktur.
Kur’an’ın en büyük
mücadelesi cehaletledir. “Cehaletin tahsilinden” Müslümanların kurtulmaları
gerekir. Aklı mahkûm eden zihin dünyasıyla ilerlemek, gelişmek, yenilenmek
mümkün değildir.
(George Washington Üniversitesi’ ndeki iki öğretim
görevlisinin hazırladıkları ve “How Islamic are Islamic Countries” adını
verdikleri çalışmanın orijinal hali için aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilirsiniz.)
2. İSLÂMİ ÜLKE NERESİ, MÜSLÜMAN KİM?
Yaşar Nuri Öztürk
09
Eylül 2015, 11:20
‘Kur’an’la
doğdum, Kur’an’la öleceğim. Dindar nesil yetiştireceğiz, helâlı haramı
bileceğiz, Hazreti Ömer’in adalet anlayışı düsturumuz olacak, garip gurebanın
hakkını yemeyeceğiz ve yedirmeyeceğiz, İslam dünyasına model olacağız, mazlum
milletlerin sesi olacağız, minareler süngümüz kubbeler miğferimiz olacak.
Yoksulluğu, yolsuzluğu, yasakları yok edeceğiz.”
Şimdi muhasebe zamanı...
Bu 13 yılın sonunda, dini referansların üzerinden Türkiye’yi
dönüştürmek isteyenlerin karakter ve icraatının bir muhasebesi gerekmez mi?
Muhasebeyi; George Washington Üniversitesi
öğretim üyelerinden, İran kökenli iki profesörün, ‘Global Economy Journal’
isimli dergide yayınladıkları ‘Ekonomik İslamik Endeks’ başlığını taşıyan
çalışmanın ve Gediz Üniversitesi Öğretim Üyesi Abdülkadir Civan’ın, ‘Türkiye
İslamî Bir Ülke midir?’ başlığıyla ele aldığı çalışmanın üzerinden yapacağız.
İki akademisyen,
başta Kur’an olmak üzere İslam’ın birincil
kaynaklarından yola çıkarak temel İslamî prensipleri belirliyorlar;
bunları da, iktisadî, hukukî, insanî ve uluslararası
ilişkiler olmak üzere 4 ayrı alt endekse ayırıyorlar.
Belirledikleri prensipleri alt alta
sıralayıp eldeki verileri kullanarak dünya üzerindeki ülkeleri kantara
vuruyorlar.
Amaç, hangi ülkenin bu prensiplere
ne kadar uygun hareket ettiğini görmek, yani kimlik kartında Müslüman olsun olmasın, ülkelerin
Kur’an verilerine göre ne kadar ‘İslamî’ olduğunu test etmek.
İktisadî endekste; vergilerin adilliği, fakirlere sosyal yardımlar, özel
mülkiyetin korunması gibi faktörlere bakılıyor.
Hukukî endekste;
kanun hâkimiyeti, yargının bağımsızlığı gibi faktörler
temel alınıyor.
İnsanî ve politik haklar endeksinde; sivil ve politik haklar, kadın hakları gibi konular
değerlendiriliyor.
Veriler dünya üzerindeki 208 ülkeye
karşılaştırmalı olarak uyarlanıp sonra da her ülke için temel ‘İslamîlik’
sıralaması yapılıyor.
Sonuç:
İlk 35’te hiçbir Müslüman ülke yok! Türkiye: 103, S. Arabistan: 131, İran: 163, Afganistan: 169.
sırada.
İlk 50’de sadece 2 Müslüman ülke
bulunuyor: Malezya, 38. Kuveyt 48.
sırada.
israil, ikisi hariç,
İslamîlikte bütün Müslüman ülkelerin önünde görünüyor.
En ‘Müslüman’ ülkeler hangileri? İlk 3 sıra: Y. Zelanda,
Lüksemburg, İrlanda. Onları Danimarka,
İngiltere, Norveç takip ediyor.
Bu ülkelerin, Uluslararası Saydamlık
Örgütü’nün açıkladığı endekste de yolsuzlukların en az olduğu ülkeler arasında
olması tesadüf mü?
Gelişmiş ülkelerin daha ‘Müslüman’ olması
dikkat çekici değil mi?
Kendini ‘’İslamî’ olarak
tanımlayanların yaşadığı ülkeler ise rüşvetin, yolsuzluğun, adaletsizliğin,
hukuksuzluğun, insan hakkı ihlallerinin ve haliyle de yoksulluğun kol gezdiği
topraklar...
Bu arada BM’nin 2013 yılı Dünya Mutluluk Raporu’nda da insanları
en mutlu ülkeler Danimarka, Norveç, İsviçre.
OECD’nin 2014 yılı ‘Yaşam Memnuniyet Çalışması’na göre de Türkiye, 36
ülke arasında en mutsuz iki ülkeden biri...
Sözün özü:
İnanç sömürücülerinin karneleri
üzerinden baktığımızda, adına ‘Müslüman ülkeler’ dedikleri topraklarda en
değerli Müslümanları değil, en berbat gâvurları aramamız gerekiyor.
Bu gâvurların en berbatları da Türkiye’deki Atatürk düşmanı
dinciler.
http://www.aydinlikgazete.com/islmi-ulke-neresi-musluman-kim-makale,61356.html
Öncelikle birincil kaynaklardan yola çıkarak temel İslami prensipleri belirlemişler.
Çalışmanın detaylarına girmeden önce şu noktayı hatırlatmak istiyorum. Bu gibi indeks çalışmalarının hemen tamamında bir kısım sübjektiflikler, bazen tutarsızlıklar, veri eksikliğine dayalı yakınsamalar, sebep-sonuç karışıklıkları vs vardır.
Doğal olarak bu konunun öncüsü olan ve hala daha tam rafine hale gelmemiş bu indeks çalışmasında da bir yığın metodolojik problem dile getirilebilir.
İran, Suudi Arabistan, Afganistan gibi ülkeler sıralamada ilk elliye hatta ilk yüze bile girememişler.
Hatta şunu da söyleyebiliriz sadece yöneticilerin değil halkın da önemli bir çoğunluğunun inanç ve ibadetler yönüyle dindar olması, toplumun huzur ve refaha ulaşması için yeterli olmuyor.
Huzurun İslam’da olduğunu tekrar ifade etmekle beraber İslam’ın öyle çok kolay ulaşılabilen bir şey olmadığını söylemem gerekiyor.
3. TÜRKİYE İSLAMİ BİR ÜLKE MİDİR?
Abdülkadir Civan
Türkiye son 10 yılda birçok yönden
değişti, dönüştü, gelişti. Bu değişimin bir boyutu olarak dindar kesimlerin görmüş olduğu tazyikler azaldı. Artık dinin ve dindarlığın bazı
emareleri sosyal politik ve ekonomik hayatta daha fazla görülür ve tolere
edilir hale geldi.
Bu gelişmeler Türkiye daha İslami bir ülke
haline mi geliyor sorusunu gündeme getirdi.
Ben bu
yazıda ülkelerin ne kadar “İslami” olduklarını belirlemeye çalışan iki
ekonomistin makalesini özetleyeceğim.
Müslümanlar eğer dinlerini
özüne uygun şekilde yaşarlarsa Allah’ın rızasını kazanacaklarını düşünürler. Müslümanların çoğunluğu Allah’ın rızasını kazanmaları sonucunda insanın
hem ahirette hem de bu dünyada mutlu olacağını düşünür.
Başka bir ifadeyle
Müslümanlığı hakkıyla yaşamak sadece cenneti kazanmak için değil bu dünyadaki refahı ve huzuru kazanmanın da anahtarıdır.
Bununla
birlikte Müslümanlık diğer birçok dinin aksine hayatın hemen her alanıyla
ilgili belirlenmiş ve net kurallar ortaya koymaktadır.
Öte
yandan dünyayı biraz takip eden insanların genelde Müslümanların
çoğunlukta olduğu ülkelerin diğerlerine göre daha huzurlu ve müreffeh
olmadığını bilir. Afganistan ve Norveç, Mısır ve Avustralya karşılaştırmaları
gibi bu konularda hemen herkese bir fikri verebilir.
Ben de
Müslümanlığın dünya ve ahiret mutluluğu için doğru ve uygulanabilir
prensip ve reçeteler sunduğunu kabul edenlerdeniz.
Pekâlâ, teori ve pratikteki bu
uyumsuzluğu nasıl izah edebiliriz.
Rehman ve Askari isimli iki
araştırmacı bu konu üzerinde oldukça kapsamlı bir çalışma yapmışlar[i].
Öncelikle birincil kaynaklardan yola çıkarak temel İslami prensipleri belirlemişler.
Daha sonra da eldeki verileri kullanarak
dünya üzerindeki ülkelerin bu prensiplere ne kadar uygun hareket
ettiklerini incelemişler.
Çalışmanın detaylarına girmeden önce şu noktayı hatırlatmak istiyorum. Bu gibi indeks çalışmalarının hemen tamamında bir kısım sübjektiflikler, bazen tutarsızlıklar, veri eksikliğine dayalı yakınsamalar, sebep-sonuç karışıklıkları vs vardır.
En
temel milli gelir, insani gelişmişlik endeksi ve demokrasi endeksi
vs.lerde bile bir sürü eksiklikler vardır.
Doğal olarak bu konunun öncüsü olan ve hala daha tam rafine hale gelmemiş bu indeks çalışmasında da bir yığın metodolojik problem dile getirilebilir.
Rehman ve Askari önce dört
alt endeks oluşturuyorlar. Bunlar:
1)
İktisadi endeks,
2)
Hukuk ve yönetişim endeksi,
3) İnsani ve politik haklar endeksi,
4) Uluslararası ilişkiler endeksi.
Bunların bir tür ortalamasını alıp ülkenin ne
kadar “İslami” olduğunu belirliyorlar.
Bu
alt endekslerde ilk dikkat çeken husus normalde ilk bakışta “İslami” diye
adlandırmayacağımız birçok faktörün değerlendirmeye alınması. Ancak araştırmacılar bu değerlendirmelerini temel İslami kaynaklara dayandırıyorlar.
İktisadi
endekste ilk akla gelebilecek
faizli enstrümanların yaygınlığı, rüşvetli işlemlerin sıklığı gibi değişkenlerin yanında vergilerin adilliği, fakirlere eğitim sağlık vs
alanlardaki sosyal yardımlar, özel mülkiyetin korunması gibi faktörlere bakılıyor.
Hukuk
ve yönetişim endeksinde kanun hâkimiyeti, yargının bağımsızlığı,
yönetim etkinliği vs. gibi faktörler dahil edilmiş.
İnsani ve politik haklar
endeksinde sivil ve politik haklar, kadın hakları gibi konular değerlendirmeye
alınmış.
Uluslararası İlişkiler endeksinde
ise çevresel faktörlerden askeri
harcamalara kadar değişik konular yer almış.
Bu alt
indeks değerleri eldeki veriler çerçevesinde 208 ülke için belirlenmiş ve
daha sonra bunlar kullanılarak her ülke için temel “islamilik” sıralaması yapılmış. Bence
oldukça şaşırtıcı bir sonuç elde etmişler.
İran, Suudi Arabistan, Afganistan gibi ülkeler sıralamada ilk elliye hatta ilk yüze bile girememişler.
İslamilik endeksinde ilk üç
sırayı Yeni Zelanda, Lüksemburg ve İrlanda alırken Danimarka, İngiltere,
Norveç gibi gelişmiş ülkeler üst sıralarda yeralmış.
Hatta İsrail ikisi hariç
İslamilikte tüm Müslüman ülkelerin önünde yer almış.
Genel anlamda Müslüman
diye algıladığımız ülkeler arasında en üst sırayı Malezya 38.likle elde etmiş.
Daha sonra 48. olan Kuveyt
geliyor.
Türkiye ise 208 ülke arasında en
İslami 103. Olarak değerlendirilmiş.
Suudi Arabistan 131, İran 163 ve Afganistan
169. sırada.
Genel
trendlere baktığımızda ise büyük oranda gelişmiş ülkelerin üye olduğu OECD
ülkeleri ve yüksek gelirli ülkelerin, İslam Konferansı Örgütü üye ülkeleri ve fakir
ülkelerden daha İslami olarak gözleniyor.
Pekiyi
bu çalışmadan çıkarabileceğimiz ne gibi dersler olabilir?
İlk olarak Müslümanları iyimserliğe sevk
edecek bir sonuç çıkarılabilir. İslami prensipleri uygulayan toplumlar en azından
bu dünyada huzurlu ve müreffeh bir sosyal, ekonomik ve politik yaşama
ulaşabiliyorlar.
ulaşabiliyorlar.
İslami prensipleri uygulayan ama Müslüman
olmayanların ahiretteki durumları konusu ise benim ilgi alanım dışında
olduğundan o konuya girmiyorum. Ancak huzur İslamda diyenlerin en azından
bu açıdan bakıldığında haklı olduğu görülüyor.
Ancak
çalışmanın ikinci ve belki de karamsar denilebilecek sonucu ise İslami olmak
öyle sanıldığı kadar kolay olmuyor.
Dine samimi olarak inanan, dini
ibadetlerini yerine getiren yöneticilerin olduğu ülkelerde İslami
prensipler otomatikman toplum hayatına hâkim olmuyor.
İnanç ve ibadet İslamiyet’in sadece bir boyutu ve
diğer öğretileri içselleştirilmediği zaman bu dünya da refah ve huzura kolay kolay
ulaştırmıyor. Yine inanç ve ibadetin ahiret hayatı için anlamına girmiyorum.
Hatta şunu da söyleyebiliriz sadece yöneticilerin değil halkın da önemli bir çoğunluğunun inanç ve ibadetler yönüyle dindar olması, toplumun huzur ve refaha ulaşması için yeterli olmuyor.
Huzurun İslam’da olduğunu tekrar ifade etmekle beraber İslam’ın öyle çok kolay ulaşılabilen bir şey olmadığını söylemem gerekiyor.
İnsanı da ve içinde yaşamış olduğu toplumları belirli
psikolojik, sosyal, ekonomik ve politik kanunlar (ki bunlar SÜNNETULLAH’tır-
MKA) çerçevesinde yaratan Allah, bu kanunlara (SÜNNETULLAH'A-MKA) uymayı da
bir yönüyle İslam diniyle emretmiş. Allah’ın emirlerine uyanlar hem emre
uymalarının karşılığı olarak ahiretlerini kurtarıyorlar hem de bonus olarak bu dünyalarını cennete çeviriyorlar.
[i] Yazının tamamına
ulaşmak isteyenler Global Economy Journal dergisinin 10. Cilt (2010) 2.
Baskısına bakabilirler.
Sevgili Kardeşim ve Gönül Dostum Ahmet Akyol’un yazısının sonunda verdiği
linkten indirdiğim İngilizce metinde, ayrıntılı 6 tablo ve 2 ek vardır.
Becerebildiğimce çevirdiğim Tablo I ve Ek - 2 yi, İngilizceyi hiç bilmeyenlere bir fikir vermesi bakımından aşağıda sunuyorum.
Yapılan söz konusu çalışma, bilimsel / akademik bir araştırma olup; sonuçlarının değerlendirilmesi yönüyle, bu çalışmanın tüm "İslam konferansı örgütü ülkeleri" ilgilileri ve sorumluları için ders ve ibret alınacak verileri ve önemi vardır.
İngilizce metnin tamamının tablo ve ekleriyle birlikte, Türkçeye tercüme edilerek paylaşılması, bu lisana hakkıyla vakıf, zamanı ve imkanı olanların ilgi ve takdirlerine kalmıştır.
Becerebildiğimce çevirdiğim Tablo I ve Ek - 2 yi, İngilizceyi hiç bilmeyenlere bir fikir vermesi bakımından aşağıda sunuyorum.
Yapılan söz konusu çalışma, bilimsel / akademik bir araştırma olup; sonuçlarının değerlendirilmesi yönüyle, bu çalışmanın tüm "İslam konferansı örgütü ülkeleri" ilgilileri ve sorumluları için ders ve ibret alınacak verileri ve önemi vardır.
İngilizce metnin tamamının tablo ve ekleriyle birlikte, Türkçeye tercüme edilerek paylaşılması, bu lisana hakkıyla vakıf, zamanı ve imkanı olanların ilgi ve takdirlerine kalmıştır.
M. Kemal Adal
Tablo
I
Ekonomik İslamilik Endeksi: 12 Temel İslami Ekonomik Prensipler
(1) Toplumun tüm üyeleri için Eşit ekonomik
fırsatlar ve ekonomik özgürlük,
(2) Ekonomik eşitlik,
(3) Kişisel mülkiyet hakları ve sözleşmelerin
kutsallığı,
(4) İş isteyen ve iş yapabilenlerin tümüne iş bulma
ve
eşit iş sağlama
(5) Eğitimin Eşit
kullanılabilirliliği,
(6) Sadakalar ve sadaka vererek , Yoksulluğu
önlemek ve azaltmak; gıda barınma, giyim vs. temel ihtiyaçların yerine getirilmesi,
(7) Genel olarak, sosyal sorunları
çözmek ve toplumun yerine getirilmemiş
ihtiyaçlarını karşılamak için vergilendirme,
(8)Şimdiki ve gelecek nesillerin üyelerinin tümü yararına, doğal ve tükenebilir
kaynakların uygun yönetimi,
(9) Yolsuzluk uygulamalarının
kaldırılması,
(10) Destekleyici finansal sistemin kurulması,
(11)Faizin kaldırılmasını da içeren Mali uygulamalar
(12) Yukarıdakilere (Ekonomik genel refah)
ulaşmada devletin etkinliği.
EK: 2 :GENEL İSLAMİLİK GÖSTERGE SIRALAMASI
EK: 2 :GENEL İSLAMİLİK GÖSTERGE SIRALAMASI
Ülkeler
{208}
|
İslam konferansı örgütü ülkeleri vurgulu
Genel İslamilik Gösterge Sıralaması
|
Yeni Zelanda
|
1
|
Lüksemburg
|
2
|
İrlanda
|
3
|
İzlanda
|
4
|
Finlandiya
|
5
|
Danimarka
|
6
|
Kanada
|
7
|
UK
|
8
|
Avustralya
|
9
|
Hollanda
|
9
|
Avusturya
|
11
|
Norveç
|
12
|
İsviçre
|
13
|
Belçika
|
14
|
İsveç
|
15
|
Portekiz
|
16
|
Almanya
|
17
|
Bahamalar
|
18
|
Fransa
|
18
|
Çek Cumhuriyeti
|
20
|
Estonya
|
21
|
Kosta Rika
|
22
|
ispanya
|
23
|
Barbados
|
24
|
ABD
|
25
|
Slovenya
|
26
|
Hong Kong, Çin
|
27
|
Letonya
|
28
|
Japonya
|
29
|
30
|
|
Macaristan
|
31
|
Slovak Cumhuriyeti
|
31
|
İtalya
|
33
|
Şili
|
34
|
Litvanya
|
35
|
Kıbrıs
|
36
|
Singapur
|
37
|
Malezya
|
38
|
Panama
|
39
|
Trinidad ve Tobago
|
40
|
Polonya
|
41
|
Mauritius
|
42
|
Hırvatistan
|
43
|
Aziz Vincent ve
Gren
|
44
|
Namibya
|
45
|
Yunanistan
|
46
|
Jamaika
|
47
|
Kuveyt
|
48
|
Uruguay
|
48
|
Güney Afrika
|
50
|
Botsvana
|
51
|
Aziz Lucia
|
52
|
Gana
|
53
|
Arjantin
|
54
|
Brezilya
|
55
|
Meksika
|
55
|
Bulgaristan
|
57
|
El Salvador
|
58
|
Filipinler
|
59
|
Dominika
|
60
|
İsrail
|
61
|
Monako
|
62
|
63
|
|
Bahreyn
|
64
|
Brunei
|
65
|
Romanya
|
66
|
Birleşik Arap Emirlikleri
|
66
|
Belize
|
68
|
Andorra
|
69
|
Cayman Adaları
|
70
|
Seyşeller
|
71
|
Fiji
|
72
|
Uganda
|
73
|
Tanzanya
|
74
|
Antigua ve Barbuda
|
75
|
Gabon
|
75
|
Ürdün
|
77
|
Tayland
|
78
|
Grenada
|
79
|
San Marino
|
79
|
Çin
|
81
|
Nikaragua
|
81
|
Cape Verde
|
83
|
Makao, Çin
|
83
|
Tunus
|
83
|
Kolombiya
|
86
|
Dominik Cumhuriyeti
|
87
|
Peru
|
88
|
Hindistan
|
89
|
Aruba
|
90
|
Rusya Federasyonu
|
91
|
Honduras
|
92
|
Grönland
|
93
|
Guyana
|
94
|
Hollanda Antilleri
|
95
|
Mozambik
|
96
|
97
|
|
Makedonya, FYR
|
98
|
Umman
|
99
|
Surinam
|
100
|
Bosna ve
Hersek
|
101
|
Ukrayna
|
102
|
Türkiye
|
103
|
Maldivler
|
104
|
Lihtenştayn
|
105
|
Kore, Rep.
|
106
|
Kazakistan
|
107
|
Timor Leste
|
107
|
Senegal
|
109
|
Arnavutluk
|
110
|
Buğdan
|
110
|
Katar
|
112
|
Porto Riko
|
113
|
Ermenistan
|
114
|
Kiribati
|
115
|
Sri Lanka
|
116
|
Gürcistan
|
117
|
Aziz Kitts ve Nevis
|
117
|
Fas
|
119
|
Kuzey Mariana
Ada
|
119
|
Papua Yeni Gine
|
119
|
Zambiya
|
119
|
Bolivya
|
123
|
Gambiya,
|
124
|
Azerbeycan
|
125
|
Ekvador
|
125
|
Guatemala
|
127
|
Belarus
|
128
|
Malawi
|
129
|
130
|
|
Suudi Arabistan
|
131
|
Burkina Faso
|
132
|
Vanuatu
|
133
|
Vietnam
|
134
|
Ruanda
|
135
|
Paraguay
|
136
|
Kırgızistan Cumhuriyeti
|
137
|
Kore, Dem. Cum.
|
138
|
Virgin Adaları (ABD)
|
139
|
Endonezya
|
140
|
Venezuela, RB
|
141
|
Madagaskar
|
142
|
Palau
|
143
|
Kenya
|
144
|
Gine
|
145
|
Samoa
|
146
|
Benin
|
147
|
Pakistan
|
147
|
Küba
|
149
|
Yeni Kaledonya
|
150
|
Nepal
|
151
|
Bangladeş
|
152
|
Mısır, Arap Cumhuriyeti
|
153
|
Kamboçya
|
154
|
Tonga
|
155
|
Burundi
|
156
|
Svaziland
|
156
|
Lübnan
|
158
|
Zimbabve
|
159
|
Cezayir
|
160
|
Mikronezya, Fed. Sts.
|
161
|
Kamerun
|
162
|
İran, İslam Cumhuriyeti
|
163
|
164
|
|
Orta Afrika
cumhuriyet
|
165
|
Bermuda
|
166
|
Bhutan
|
167
|
Sierra Leone
|
168
|
Afghanistan
|
169
|
Guam
|
170
|
Congo, Dem. Rep.
|
171
|
Togo
|
172
|
Turkmenistan
|
173
|
Nigeria
|
174
|
Uzbekistan
|
174
|
Haiti
|
176
|
Tajikistan
|
176
|
American Samoa
|
178
|
Cote d'Ivoire
|
179
|
Ethiopia
|
180
|
French Polynesia
|
181
|
Congo, Rep.
|
182
|
ekvatoral Guinea
|
183
|
Lao PDR
|
183
|
Sırbistan and
Karadağ
|
185
|
Suriye Arap Cumhuriyeti
|
186
|
Marshall Adaları
|
187
|
Faroe Adaları
|
188
|
Nijer
|
189
|
Gine Bissau
|
190
|
Solomon Adaları
|
190
|
Sao Tome ve Principe
|
192
|
Cibuti
|
193
|
Liberya
|
194
|
Moritanya
|
195
|
Libya
|
196
|
197
|
|
Yemen, Rep.
|
198
|
Angora
|
199
|
Komorlar
|
200
|
Irak
|
201
|
Kanal Adaları
|
202
|
Sudan
|
202
|
Eritre
|
204
|
Isle of Man
|
205
|
Somali
|
206
|
Batı Şeria ve Gazze
|
207
|
mayotte
|
208
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder