İŞTE ATATÜRK

İŞTE ATATÜRK
Allah Kuran’da: “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.” (17/İSRA/36) buyurmuştur. Atatürk de: “Türk Kuran'ın arkasında koşuyor; fakat onun ne dediğini anlamıyor, içinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım; arkasında koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın” (Osman Ergin, Türk Maarif Tarihi 1-5, 1977 /A. Gürtaş, s. 41) demektedir.- "İŞTE ATATÜRK" PORTALINA GİRMEK İSTEDİĞİNİZDE YUKARIDAKİ RESMİ TIKLAYINIZ.

22 Mart 2016 Salı

SÜNNETULLAH İLE YARATICI VE YARATILIŞTA SÜNNETULLAH:


YARATMA VE YÖNETMEDE SÜNNETULLAH-1

A.     SÜNNETULLAH (ALLAH'IN YOL VE YASASI): 3

B.      YARATICI VE YARATILIŞTA SÜNNETULLAH:.. 3

1.       Allah her şeyin yaratıcısıdır: 3

a)         Allah, Her Şeyi Yaratan, Donatan ve En İyi Bilendir: 3

b)         Allah, Alemlerin Rabbidir, Göklerin ve Yerin ve Bu İkisi Arasındakilerin Yaratıcısıdır. Mülk ve Yönetim O'nundur: 3

c)         Allah, Tüm İnsanların da Yaratıcısı ve Rabbidir, Dönüş Allah’adır: 4

d)         Allah, İnsanların Aslını Topraktan / Çamurdan ve Bir Tek Canlıdan (Kendi Ruhundan Üfleyerek) En Güzel Bir Biçimde Yaratmıştır. (Beden, Toprak ve Sudan; Can / Ruh, Allah’tan): 6

e)         Allah Gökleri ve Yeri Hak Olarak Yaratmıştır. İş ve Oluşu Çekip Çeviren, Olayları Yaratan da Allah' tır. Yarattıklarında Ayetler (Deliller  / İbretler) Vardır: 7

2.       Yaratılışta Sünnetullah: 9

a)         Allah Her Şeyi Tam, Mükemmel Yaratmıştır: 9
b)         Allah Yaratmayı Başlatan ve Tekrar Edendir: 9
c)         Allah Her Şeyi İlk Yaratmıştır: 10
d)         Allah Her Şeyi Yoktan Yaratmıştır: 10
e)         Allah Her Şeyi Sudan Yaratmıştır: 10
f)          Allah’ın Arşı da Su Üstünde idi: 11
g)         Allah Gökleri ve Yeri Altı Günde (Evrede) Yaratmıştır: 11
h)         Allah’ın Yaratışı Hassas Ölçü Dâhilindedir: 12
i)          Allah İçin Yaratılış Kolaydır: 12
j)          Allah Hiç Yorulmadan Yaratmıştır: 12
k)         Allah İçin Tüm İnsanların Yaratılışı, Tek Bir İnsanın Yaratılışı Gibidir: 12
l)          Allah Tüm Yaratıklardan Haberdardır: 13
m)        Allah İçin Yaratılış, Yenileriyle Değiştirilebilir: 13
n)         Allah, Daha Nice Bilmediklerinizi Yaratmıştır: 13
o)         Allah’ın Yarattıklarının Şerri; Şeytanlaşan Yaratıklar: 13
p)         Allah Yaratılışa Şahit Tutmamıştır: 13
q)         Allah’ın Yaratışında Büyük Patlama (Big Bang Teorisi): 13






YARATMA VE YÖNETMEDE SÜNNETULLAH-1

I.                  SÜNNETULLAH İLE YARATICI VE YARATILIŞTA SÜNNETULLAH:


A.                SÜNNETULLAH (ALLAH'IN YOL VE YASASI):


Sünnetullah, Allah’ın “yol” ve “yasa”sıdır. Varlığı yönetmede “Allah’ın Dilemesi”yle dilemedikçe, değişmez, değiştirilemez, yöntemi, tarzıdır. 

Vahiy kitabı olan Kuran’da mevcut olan“Allahın emir ve yasakları” ve Allah’ın“emanet” yüklenen “sorumlu kullar” (cinler ve insanlar)ı ve “mülk” (gökler ve yer ile bu ikisi arasında kalan alemler)deki, iş ve oluş dahil  tüm yarattıklarının “yaratılış” ve“yönetim” ini düzenleyen “işleyiş” esaslarıda Sünnetullah kapsamındadır. 

Kainattaki mevcut bütün varlıklar ile insana ait,“varlık” ve “varlığın yönetim kanunları”olarak insanlarca bilinen ve bilinmeyen, keşfedilmiş veya keşfedilmemiş değişmez, şaşmaz, fiziksel, fizik ötesi, biyolojik, psikolojik, sosyolojik vs. “kainat” ve ”insan” kitaplarının tüm “kanunlar”ı da Sünnetullah’tır.


B.                YARATICI VE YARATILIŞTA SÜNNETULLAH



1.                 Allah her şeyin yaratıcısıdır:


a)               Allah, Her Şeyi Yaratan, Donatan ve En İyi Bilendir:


“Gökleri ve yeri yaratıp donatan Bedî' O'dur! Nasıl çocuğu olur O'nun, kendisinin bir eşi olmadı ki! Her şeyi O yarattı ve her şeyi en iyi şekilde bilen de O'dur!” (6. sure (EN'ÂM) 101. ayet)

b)               Allah, Alemlerin Rabbidir, Göklerin ve Yerin ve Bu İkisi Arasındakilerin Yaratıcısıdır. Mülk ve Yönetim O'nundur:


Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında, rüzgarların bir düzen içinde yönden yöne çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir hizmete memur edilen bulutlarda, aklını işleten bir topluluk için sayısız izler-işaretler-ibretler vardır.” (2. sure (BAKARA) 164. ayet)

“Hamd Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar.” (6. sure (EN'ÂM) 1. ayet)

Gökleri ve yeri hak olarak yaratan da O'dur. "Ol!" dediği gün, hemen oluverir. Sözü haktır O'nun. Sûra üfleneceği gün de mülk ve yönetim O'nundur. Âlim'dir, görünmeyeni de görüneni de bilen O'dur. O'dur Hakîm, O'dur Habîr.” (6. sure (EN'ÂM) 73. ayet)

“Dedi: "Hiç de değil! Sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de bunlara tanıklık edenlerdenim." (21. sure (ENBİYÂ) 56. ayet)

Biz şu göğü ve yeri ve ikisi arasındakileri boşuna yaratmadık. Böyle düşünmek, küfre sapanların sanısıdır. Vay hallerine o inkârcıların, ateş yüzünden!” (38. sure (SÂD) 27. ayet)

Sizi bir tek canlıdan yarattı; sonra o canlıdan onun eşini vücuda getirdi. Ve sizin için davarlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturuyor. İşte Allah! Budur sizin Rabbiniz! Yalnız O'nundur mülk ve saltanat! İlah yoktur O'ndan başka! Hal böyle iken nasıl oluyor da gerçeğin tersine döndürülüyorsunuz?!” (39. sure (ZÜMER) 6. ayet)

Göklerin ve yerin yaratılışı / yarattıkları, insanların yaratılışından / insanlar âleminden elbette daha büyüktür. Ne var ki insanların çokları bilmiyorlar.” (40. sure (MÜ'MİN) 57. ayet)

Melek de onun kenarlarındadır. Rabbinin arşını, o gün onların üstündeki sekiz taşır.” (69. sure (HÂKKA) 17. ayet)

c)                Allah, Tüm İnsanların da Yaratıcısı ve Rabbidir, Dönüş Allah’adır:


Yemin olsun, sizi ilk yarattığımızdaki gibi yapayalnız / teker teker bize geldiniz. Size verip hayaline daldırdığımız şeyleri de sırtlarınızın arkasında bıraktınız. Sizinle ilgili hususlarda ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda görmüyorsunuz. Yemin olsun, koptu aranızdaki tüm bağlar ve uzaklaşıp kayboldu yanınızdan o bir şey sandıklarınız.” (6. sure (EN'ÂM) 94. ayet)

İnsanı bir spermden yarattı. Bir de bakmışsın insan, açıkça kafa tutan bir hasım oluvermiştir.” (16. sure (NAHL) 4. ayet)

Hepsi, saflar halinde Rabbine arz edilmiştir. Yemin olsun, sizi ilk kez yarattığımız gibi yine bize geldiniz. Ama siz, sizin için hesabın görüleceği bir zaman belirlemeyeceğimizi sanmıştınız.” (18. sure (KEHF) 48. ayet)

Ey insanlar! Ölümden sonra dirilme konusunda kuşku içinde olabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki, biz sizi bir topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan / döllenmiş bir karışımdan, sonra ne olduğu kısmen belirli, kısmen belirsiz bir et parçasından yarattık ki, size açık seçik beyanda bulunalım. Ve sizi rahimlerde, belirlenen bir süreye kadar dilediğimiz şekilde bekletiyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz. Daha sonra da tam kuvvetinize ulaşmanızı sağlıyoruz. Bununla birlikte içinizden bir kısmı öldürülüyor, yine içinizden bir kısmı ilimden sonra bir şey bilmesin diye ömrün en basit ve düşük noktasına geri gönderiliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel / bereketli çiftten bir şeyler bitirir.” (22. sure (HAC) 5. ayet)

“Sonra o damlacığı bir embriyo halinde yarattık, sonra o embriyoyu bir et parçası halinde yarattık, sonra o et parçasını bir kemik halinde yarattık ve nihayet o kemiğe de bir et giydirdik. Sonra onu bir başka yaratılışta yeniden kurduk. Yaratıcıların en güzeli Allah'ın kudret ve sanatı ne yücedir!” (23. sure (MÜ'MİNÛN) 14. ayet)

Onun ayetlerinden biri de sizi, topraktan yaratmış olmasıdır. Sonra siz bir insan türü oldunuz, her tarafa yayılıyorsunuz.” (30. sure (RÛM) 20. ayet)

 O, odur ki, yarattığı her şeyi güzel yarattı. Ve insanın yaratılışına çamurdan başladı. Sonra onun neslini bir üsareden, hor görülen bir sudan oluşturdu.” (32. sure (SECDE) 7-8. ayet)

Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı! Bir de bize açık bir hasım kesilmiştir o.” (36. sure (YÂSÎN) 77. ayet)

"Oysaki sizi de yaptığınız şeyleri de Allah yaratmıştır." (37. sure (SÂFFÂT) 96. ayet)

“Öyle kişilerdir ki onlar, günahın büyüklerinden ve iğrençliklerden çekinip kaçınırlar. Bazı küçük sürçmeler hariç. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin affı geniş olandır. Sizi en iyi bilen O'dur: Hem sizi topraktan oluşturduğu zaman hem de annelerinizin karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zaman. O halde kendi kendinizi temize çıkmış göstermeyin; kimin sakındığını en iyi bilen O'dur.” (53. sure (NECM) 32. ayet)

Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak!” (74. sure (MÜDDESSİR) 11. ayet)

Sonra o, bir çiğnem et oldu da Allah onu yarattı, ardından düzgün bir şekle ulaştırdı.” (75. sure (KIYÂMET) 38. ayet)

“Doğrusu, biz insanı karışım olan bir spermden yarattık. Halden hale geçiririz onu. Sonunda onu işitici, görücü yaptık.” (76. sure (İNSÂN) 2. ayet)

Sizi basit bir sudan yaratmadık mı?” (77. sure (MÜRSELÂT) 20. ayet)

Siz mi daha zorsunuz yaratılışça, gök mü?” (79. sure (NÂZİÂT) 27. ayet)

Bir spermden! Yarattı onu, ölçülendirip biçimlendirdi onu.” (80. sure (ABESE) 19. ayet)

Fırlayan bir suyun bir parçacığından yaratıldı o.” (86. sure (TÂRIK) 6. ayet)

İnsanı, embriyodan / ilişip yapışan bir sudan / sevgi ve ilgiden / husûmetten yarattı.” (96. sure (ALAK) 2. ayet)

d)               Allah, İnsanların Aslını Topraktan / Çamurdan ve Bir Tek Canlıdan (Kendi Ruhundan Üfleyerek) En Güzel Bir Biçimde Yaratmıştır. (Beden, Toprak ve Sudan; Can / Ruh, Allah’tan):


“Allah katında İsa'nın durumu, Âdem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "Ol!" dedi. Artık o, olur.” (3. sure (ÂLİ IMRÂN) 59. ayet)

“Ey insanlar! Sizi bir tek canlıdan yaratan, ondan eşini vücuda getiren ve o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Adını anarak birbirinizden dilekler dilediğiniz Allah'tan korkun. Rahimlerin haklarına saygısızlıktan da sakının. Şu bir gerçek ki Allah, Rakîb'dir, sizin üzerinizde sürekli ve titiz bir gözetleyicidir.” (4. sure (NİSA) 1. ayet)

Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.” (6. sure (EN'ÂM) 2. ayet)

“Sizi bir tek canlıdan vücuda getiren O'dur! Bu oluşumda bir karar kılma yeri var, bir de emanet olarak kalma yeri. İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık.” (6. sure (EN'ÂM) 98. ayet)

Andolsun ki sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. Onlar da secde ettiler. Ama İblis etmedi, secde edenlerden olmadı o. Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." (7. sure (A'RAF) 11-12. ayet)

O, odur ki, sizi bir tek canlıdan yarattı, eşini de ondan vücuda getirdi ki, gönlü buna ısınsın. Eşini sarıp kucaklayınca o, hafif bir yük yüklendi de bir süre onu gezdirdi. Ağırlaştığında ikisi birden Rablerine şöyle dua ettiler: "Bize iyi huylu, yakışıklı bir çocuk verirsen yemin ederiz, şükredenlerden olacağız." (7. sure (A'RAF) 189. ayet)

Yemin olsun, biz insanı; kuru çamurdan, değişken, cıvık bir balçıktan yarattık. Cini / İblis'i de daha önce kavurucu ateşten yaratmıştık. Hatırla o zamanı ki Rabbin meleklere, "Ben, kupkuru bir çamurdan, değişken, cıvık balçıktan bir insan yaratacağım." demişti. "Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın." Meleklerin tümü, toplu halde secde ettiler. İblis müstesna. O, secde edenlerle beraber olmaya karşı çıktı. Allah dedi: "Ey İblis! Sana ne oluyor da secde edenlerle beraber olmuyorsun?" Dedi: "Kuru bir çamurdan, değişken, cıvık bir balçıktan yarattığın bir insana secde etmek için var olmadım." (15. sure (HİCR) 26-33. ayet)

“Hani, meleklere: "Âdem'e secde edin!" demiştik; onlar da secde etmişlerdi. Ama İblis secde etmemiş, şöyle demişti: "Çamur olarak yarattığın kişiye secde mi ederim?" Yine dedi: "Şu benden üstün kıldığına bir baksana! Yemin olsun, eğer beni kıyamet gününe kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, hükmüm altına alacağım." Allah buyurdu: "Defol git! Onlardan kim sana uyarsa, cezanız cehennem olacaktır. Ne de mükemmel ceza." "Onlardan güç yetirdiğini sesinle yerinden oynat. Atlıların ve yayalarınla yaygara çıkarıp üzerlerine çullan. Mallarda, evlatlarda onlara ortak ol, onlara ha bire vaatte bulun." Şeytan onlara bir aldanıştan başka ne vaat eder ki?! "Kuşkusuz, benim kullarım üzerinde senin hiçbir sultan olmayacaktır." Vekil olarak Rabbin yeter.” (17. sure (İSRÂ) 61-65. ayet)

Yemin olsun ki, biz insanı topraktan oluşan bir özden yarattık.” (23. sure (MÜ'MİNÛN) 12. ayet)

Sudan bir insan yaratıp, onu nesep ve sıhriyet akrabaları halinde oluşturan O'dur. Rabbin çok güçlüdür.” (25. sure (FURKÂN) 54. ayet)

“Allah O'dur ki, sizi bir güçsüzlükten yarattı. Sonra o güçsüzlüğün arkasından bir kuvvet oluşturdu. Sonra o kuvvetin arkasından bir güçsüzlük ve ihtiyarlığa vücut verdi. Dilediğini yaratır. Alîm'dir O, Kadîr'dir.” (30. sure (RÛM) 54. ayet)

“O, odur ki, yarattığı her şeyi güzel yarattı. Ve insanın yaratılışına çamurdan başladı.” (32. sure (SECDE) 7. ayet)

“Şimdi sor onlara: Yaratış ve yaratılış bakımından onlar mı daha güçlüdür, yoksa bizim yarattığımız şuurlular mı? Gerçek şu ki, biz onları bir cıvık çamurdan yarattık.” (37. sure (SÂFFÂT) 11. ayet)

“Hani, Rabbin meleklere şöyle demişti: "Ben çamurdan bir insan yaratacağım." "Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üflediğimde, önünde secde ederek eğilin!" Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde etmişlerdi.İblis etmemişti. O, kibre sapmış ve inkârcılardan olmuştu. Allah dedi: "Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi? Burnu büyüklük mü ettin, yoksa yücelenlerden mi oldun?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." (38. sure (SÂD) 71-76. ayet)

Sizi bir tek canlıdan yarattı; sonra o canlıdan onun eşini vücuda getirdi. Ve sizin için davarlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturuyor. İşte Allah! Budur sizin Rabbiniz! Yalnız O'nundur mülk ve saltanat! İlah yoktur O'ndan başka! Hal böyle iken nasıl oluyor da gerçeğin tersine döndürülüyorsunuz?!” (39. sure (ZÜMER) 6. ayet)

“Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.” (49. sure (HUCURÂT) 13. ayet)

İnsanı, pişirilmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı.” (55. sure (RAHMÂN) 14. ayet)

Biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık.” (95. sure (TÎN) 4. ayet)

e)               Allah Gökleri ve Yeri Hak Olarak Yaratmıştır. İş ve Oluşu Çekip Çeviren, Olayları Yaratan da Allah' tır. Yarattıklarında Ayetler (Deliller  / İbretler) Vardır:


O Allah'tır ki, yeryüzündekilerin tümünü sizin için yarattı. Sonra göğe saltanat kurdu da onları yedi gök halinde düzenledi. O Alîm'dir, her şeyi çok iyi bilir.” (2. sure (BAKARA) 29. ayet)

“Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de / yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Alemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir.” (7. sure (A'RAF) 54. ayet)

Şu bir gerçek ki, sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş üzerine egemenlik kurup iş ve oluşu çekip çeviren Allah'tır. O'nun izni olmadıkça hiçbir şefaatçı devreye giremez. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz. Artık O'na kulluk / ibadet edin. Düşünüp anlamıyor musunuz?” (10. sure (YÛNUS) 3. ayet)

“O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, "Kuşkusuz, sizler ölümden sonra diriltileceksiniz!" dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir." (11. sure (HÛD) 7. ayet)

Allah'ın gökleri ve yeri hak olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi yok eder, yepyeni bir halk getirir.”  (14. sure (İBRÂHİM) 19. ayet)

Allah odur ki, gökleri ve yeri yarattı. Gökten bir su indirdi de onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkardı. Emriyle denizde akıp gitmeleri için gemileri hizmetinize verdi. Irmakları da emrinize verdi.” (14. sure (İBRÂHİM) 32. ayet)

Yemin olsun, biz gökte burçlar oluşturduk ve onu / onları, seyredenler için süsledik.” (15. sure (HİCR) 16. ayet)

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Arınmıştır onların ortak tuttukları şeylerden.” (16. sure (NAHL) 3. ayet)

“O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi?” (21. sure (ENBİYÂ) 30. ayet)

“Yemin olsun, biz sizin üstünüzde yedi yol yarattık! Ve biz yaratılıştan / yaratılmışlardan gafil de değiliz. Gökten bir kaderle / belli ölçüde bir su indirdik de onu yeryüzünde durdurduk. Elbette ki biz, onu gidermeye de gücü yetenleriz! Onunla size hurmalardan ve üzümlerden bahçeler yetiştirdik, onlarda sizin için birçok meyveler vardır; onlardan yiyorsunuz. Ve bir ağaç da yetiştirdik ki, Tûr-i Sina'dan çıkar, yağlı olarak biter; yiyenlere katıktır. Davarlarda da sizin için elbette bir ibret vardır! Onların karınlarındakilerden size içiriyoruz. Onlarda sizin için birçok yarar var. Onlardan yiyorsunuz da. Hem onlar üzerinde hem de gemiler üzerinde taşınıyorsunuz.” (23. sure (MÜ'MİNÛN) 17-22. ayet)

Gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yaratıp sonra arş üzerinde egemenlik kuran O'dur.” (25. sure (FURKÂN) 59. ayet)

Göklerin ve yerin yaratılmasıyla dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O'nun ayetlerindendir. Bunda, ilim sahipleri için elbette ibretler vardır.” (30. sure (RÛM) 22. ayet)

Gökleri direksiz, desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik.” (31. sure (LOKMAN) 10. ayet)

Allah'tır ki gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra arş üzerinde egemenlik kurmuştur. O'nun dışındakilerden size ne bir dost vardır ne de bir şefaatçı. Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?” (32. sure (SECDE) 4. ayet)

Şu bir gerçek ki, biz, resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında hem de tanıkların ayağa kalkacakları gün mutlaka yardım edeceğiz.” (40. sure (MÜ'MİN) 51. ayet)

Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.” (50. sure (KAF) 38. ayet)

Gökleri ve yeri hak olarak yarattı; sizi biçimlendirdi ve görünüşlerinizi güzel yaptı. Yalnız O'nadır dönüş.” (64. sure (TEĞÂBÜN) 3. ayet)

Allah O'dur ki, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yaratmıştır. Emir / iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki, Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi kuşattığını bilesiniz.” (65. sure (TALÂK) 12. ayet)

"Görmediniz mi, Allah yedi göğü ahenkli bir bütün olarak nasıl yarattı?" (71. sure (NÛH) 15. ayet)


2.                Yaratılışta Sünnetullah:


a)               Allah Her Şeyi Tam, Mükemmel Yaratmıştır:


Birbiriyle uyum ve ahenk içinde yedi gökleri yaratan da O'dur. O Rahman'ın yaratışında / yarattıklarında herhangi bir uyuşmazlık, aykırılık, çelişme göremezsin. Bir kez daha bak! Bir çatlaklık, bir uyuşmazlık görüyor musun?” (67. sure (MÜLK) 3. ayet)

"Görmediniz mi, Allah yedi göğü ahenkli bir bütün olarak nasıl yarattı?" (71. sure (NÛH) 15. ayet)

b)               Allah Yaratmayı Başlatan ve Tekrar Edendir:


“Allah'tan hak bir vaat olarak hepinizin dönüşü yalnız O'nadır. Yaratılışı başlatır, sonra yarattıklarını varlık alanına ardarda çıkarır ki, iman edip hayra ve barışa yönelik amelleri yerli yerince sergileyenleri ödüllendirsin. Küfre dalanlara gelince, onlar için, nankörlük edip gerçeği örtmeleri yüzünden, kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap öngörülmüştür.” (10. sure (YÛNUS) 4. ayet)

“Cezaları işte budur. Çünkü ayetlerimizi inkâr ettiler ve şöyle dediler: "Biz, bir kemik yığını olduktan, unufak hale geldikten sonra mı, sahi bundan sonra mı, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" “Görmediler mi ki, o, gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerlerini yaratmaya da Kaadir'dir. Onlar için bir süre belirlemiştir, bunda kuşku yok. Ama zalimler, inkârdan başka bir şeyde direnmiyorlar.” (17. sure (İSRÂ) 98-99. ayet)

Sizi yerden yarattık. Tekrar oraya göndereceğiz. Ve oradan sizi bir kez daha çıkaracağız.” (20. sure (TÂHÂ) 55. ayet)

“Gün olur göğü, yazı tomarlarını dürer gibi düreriz. İlk yaratılışta başladığımız gibi onu baştan yaparız. Üzerimizde bir vaat olarak biz bunu mutlaka yapacağız.” (21. sure (ENBİYÂ) 104. ayet)

Yoksa yaratmaya başlayıp sonra tekrar tekrar yaratan ve sizi gözeten ve yerden rızıklandıran mı hayırlı? Allah'ın yanında bir ilah mı var? De ki: "Getirin susturucu kanıtınızı, eğer doğru sözlüler iseniz." (27. sure (NEML) 64. ayet)

Allah yaratışa başlar, sonra onu varlık alanından çekip tekrar yaratır. En sonunda O'na döndürülürsünüz.” (30. sure (RÛM) 11. ayet)

Yaratmaya ilk başlayan / yaratılanları ilk yaratan O'dur. Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır. Bu O'nun için çok da kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce örnekler / en yüce sıfatlar O'nundur. O'dur Azîz, O'dur Hakîm...” (30. sure (RÛM) 27. ayet)

İlk yaratan da O'dur, tekrar yaratan da O'dur!” (85. sure (BÜRÛC) 13. ayet)


c)                Allah Her Şeyi İlk Yaratmıştır:

Yaratmaya ilk başlayan / yaratılanları ilk yaratan O'dur. Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır. Bu O'nun için çok da kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce örnekler / en yüce sıfatlar O'nundur. O'dur Azîz, O'dur Hakîm...” (30. sure (RÛM) 27. ayet)

“De ki: "Onlara hayatı verecek olan, onları ilk kez yaratandır. O, bütün yaratılmışları / her türlü yaratmayı çok iyi bilmektedir." (36. sure (YÂSÎN) 79. ayet)

İlk yarıştan âciz kalıp yorulmuş muyduk? Hayır, yeni bir yaratıştan kuşku içinde olan onlardır.” (50. sure (KAF) 15. ayet

Yemin olsun, ilk yaratışı / yaratılışı bildiniz. Peki düşünüp ibret alsanız olmaz mı?” (56. sure (VÂKIA) 62. ayet)

İlk yaratan da O'dur, tekrar yaratan da O'dur!” (85. sure (BÜRÛC) 13. ayet)

d)               Allah Her Şeyi Yoktan Yaratmıştır:


"Bu budur." dedi. Rabbin şöyle buyurdu: "Onu yapmak benim için çok kolaydır. Nitekim daha önce de sen hiçbir şey değilken seni yaratmıştım." (19. sure (MERYEM) 9. ayet)

“Hatırlamıyor mu insan; o daha önce hiçbir şey değilken, onu biz yarattık.” (19. sure (MERYEM) 67. ayet)

Tanıklık edene, tanıklık edilene / seyredene, seyredilene,” (85. sure (BÜRÛC) 3. ayet)

e)               Allah Her Şeyi Sudan Yaratmıştır:


“O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi?” (21. sure (ENBİYÂ) 30. ayet)

Allah, tüm canlıları sudan yarattı. Onlardan kimileri karnı üzerinde yürür, kimileri iki ayak üstünde yürür, kimileri de dört ayak üstünde... Allah dilediğini yaratıyor, Allah her şeye kadirdir.” (24. sure (NÛR) 45. ayet)

 

f)                 Allah’ın Arşı da Su Üstünde idi:


“O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, "Kuşkusuz, sizler ölümden sonra diriltileceksiniz!" dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir." (11. sure (HÛD) 7. ayet)

g)               Allah Gökleri ve Yeri Altı Günde (Evrede) Yaratmıştır:


Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmış, sonra da arş üzerinde egemenlik kurmuştur. Geceyi gündüze bürüyüp örter. O bunu, bu da onu aralıksız ve titiz bir biçimde kovalar durur. Güneş, Ay, yıldızlar O'nun emrine boyun eğmiş. Gözünüzü açın; yaratış da O'nundur, emir veriş de / yaratış da O'nun içindir, emir veriş de. Alemlerin Rabbi olan Allah çok yücedir.” (7. sure (A'RAF) 54. ayet)

Şu bir gerçek ki, sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş üzerine egemenik kurup iş ve oluşu çekip çeviren Allah'tır. O'nun izni olmadıkça hiçbir şefaatçı devreye giremez. İşte bu Allah'tır sizin Rabbiniz. Artık O'na kulluk/ibadet edin. Düşünüp anlamıyor musunuz?” (10. sure (YÛNUS) 3. ayet)

O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, "Kuşkusuz, sizler ölümden sonra diriltileceksiniz!" dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler: "Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir." (11. sure (HÛD) 7. ayet)

Gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yaratıp sonra arş üzerinde egemenlik kuran O'dur.” (25. sure (FURKÂN) 59. ayet)

Allah'tır ki gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra arş üzerinde egemenlik kurmuştur. O'nun dışındakilerden size ne bir dost vardır ne de bir şefaatçı. Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?” (32. sure (SECDE) 4. ayet)

İş ve oluşu gökten yere doğru çekip çevirir; sonra o O'na yükselip çıkar: Bir günde ki, süresi, sizin saymakta olduğunuz günlerden bin yıla denktir.” (32. sure (SECDE) 5. ayet)

“De ki: "Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O." O, yeryüzüne, denge ve dayanıklılık sağlayan dağları üstünden yerleştirdi. Onda bereketlere vücut verdi. Ve onda, azıklarını dört günde takdir edip düzenledi. İsteyip duranlar için eşit miktarda olmak üzere... Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!" Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşler bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir. (41. sure (FUSSİLET) 9-12. ayet)

“Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.” (50. sure (KAF) 38. ayet)

h)               Allah’ın Yaratışı Hassas Ölçü Dâhilindedir:


İş onların söyledikleri gibi değil. Onlar o kıyamet saatini yalanladılar. Ve biz, kıyamet saatini yalanlayanlara alevli bir ateş hazırlamışızdır.” (25. sure (FURKÂN) 11. ayet)

Şu bir gerçek ki, biz her şeyi bir ölçüye göre / bir kaderle yarattık.” (54. sure (KAMER) 49. ayet)

Bilinen bir ölçüye / süreye kadar. Bir ölçüyle yaptık. Ne güzel ölçü koyanlarız biz!” (77. sure (MÜRSELÂT) 22-23. ayet)

“Bir spermden! Yarattı onu, ölçülendirip biçimlendirdi onu.” (80. sure (ABESE) 19. ayet)

i)                  Allah İçin Yaratılış Kolaydır:


“Allah'ın gökleri ve yeri hak olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi yok eder, yepyeni bir halk getirir. Bu, Allah'a hiç de zor gelmez.” (14. sure (İBRÂHİM) 19-20. ayet)

"Bu budur." dedi. Rabbin şöyle buyurdu: "Onu yapmak benim için çok kolaydır. Nitekim daha önce de sen hiçbir şey değilken seni yaratmıştım." (19. sure (MERYEM) 9. ayet)

“Yaratmaya ilk başlayan / yaratılanları ilk yaratan O'dur. Sonra onları çevirip yeniden yaratacaktır. Bu O'nun için çok da kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce örnekler / en yüce sıfatlar O'nundur. O'dur Azîz, O'dur Hakîm...” (30. sure (RÛM) 27. ayet)

“Yemin olsun, rahatça, incitmeden çekenlere / düğümü hünerle çözenlere / bir yerden bir yere gidenlere / coşkuyla iç çekenlere,” (79. sure (NÂZİÂT) 2. ayet)

j)                  Allah Hiç Yorulmadan Yaratmıştır:


Yemin olsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.” (50. sure (KAF) 38. ayet)


k)               Allah İçin Tüm İnsanların Yaratılışı, Tek Bir İnsanın Yaratılışı Gibidir:


Sizin yaratılmanız da diriltilmeniz de bir tek canlınınki gibidir. Allah Semî'dir, Basîr'dir.” (31. sure (LOKMAN) 28. ayet)

l)                  Allah Tüm Yaratıklardan Haberdardır:


“Kuşkusuz senin Rabbin, evet o, Hallâk'tır, hiç durmadan yaratır; en iyi şekilde bilir.”  (15. sure (HİCR) 86. ayet)

“De ki: "Onlara hayatı verecek olan, onları ilk kez yaratandır. O, bütün yaratılmışları / her türlü yaratmayı çok iyi bilmektedir." (36. sure (YÂSÎN) 79. ayet)

“Ey insanlar!Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.” (49. sure (HUCURÂT) 13. ayet)

 

m)            Allah İçin Yaratılış, Yenileriyle Değiştirilebilir:


“Allah'ın gökleri ve yeri hak olarak yarattığını görmedin mi? Dilerse sizi yok eder, yepyeni bir halk getirir.” (14. sure (İBRÂHİM) 19. ayet)

Dilerse sizi yok eder, yepyeni bir halk getirir.” (35. sure (FATIR) 16. ayet)

n)               Allah, Daha Nice Bilmediklerinizi Yaratmıştır:


“Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak atları, katırları, eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha neler yaratır O...” (16. sure (NAHL) 8. ayet)

Şanı yücedir o Allah'ın ki toprağın bitirdiklerinden, onların öz benliklerinden ve nice bilmediklerinden bütün çiftleri yaratmıştır.” (36. sure (YÂSÎN) 36. ayet)

o)               Allah’ın Yarattıklarının Şerri; Şeytanlaşan Yaratıklar:


Yarattıklarının şerrinden,” (113. sure (FELAK) 2. ayet)

p)               Allah Yaratılışa Şahit Tutmamıştır:


Ben onları ne göklerle yerin yaratılmasına, hatta ne kendilerinin yaratılmasına tanık tuttum. Ben, sapıp gitmişleri yardımcı edinecek değilim.” (18. sure (KEHF) 51. ayet)
“Rahman'ın kulları olan melekleri, dişiler saydılar. Onların yaratılışına tanık mıydılar? Tanıklıkları yazılacak ve sorguya çekilecekler.” (43. sure (ZUHRUF) 19. ayet)

q)               Allah’ın Yaratışında Büyük Patlama (Big Bang Teorisi):


O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi? “ (21. sure (ENBİYÂ) 30. ayet)

SÜNNETULLAH E KİTAP (MKA) DAN ALINTIDIR - M. Kemal Adal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder