Son dönemde aralarında sert tartışmalar yaşayan Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek ile Prof. Dr. Yalçın Küçük Ulusal Kanal'da Hulki Cezioğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu programında karşı karşıya geldi.
12.03.2016
23:37
Son dönemde
aralarında sert tartışmalar yaşayan Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek ile
Prof. Dr. Yalçın Küçük Ulusal Kanal'da Hulki Cezioğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu
programında karşı karşıya geldi.

Programın başında
Perinçek, Küçük ile 1960'lardan bugüne arkadaşlıklarının olduğunu, bugünkü gibi
buluşmalardan lezzet aldığını, sevinç duyduğunu belirtti. İlerleyen dakikalarda
ise ikili arasında oldukça sert tartışmalar yaşandı.
"Yayına bir sürprizle
geldim" diyen Yalçın Küçük,
1991 yılından bir 2000'e Doğru dergisinin kapağındaki "Sovyetler
Birliği sosyalist mi-Tartışma Bitti" yazısını okudu ve Doğu Perinçek'e dönerek "Biz
de bugün AKP gitti mi, Tayyip bitti mi, bugün bunları tartışacağız" dedi.


Doğu ve Güneydoğu'daki operasyonları sert bir dille
eleştiren Yalçın Küçük, programın moderatörü Hulki Cevizoğlu'nun "PKK terör örgütü
müdür" sorusuna "PKK silahlı bir örgüttür"cevabını verdi. Cevizoğlu'nun aynı soruyu
ısrarla sorması üzerine ise bu soruya cevap vermeyeceğini belirtti.
"Sizin her sorduğunuz soruya
asla cevap vermeyeceğim" diyen Küçük'e Cevizoğlu, "öyleyse
buraya niye geldiniz" cevabını
verdi.
Daha sonra ise
tansiyon iyice yükseldi.

Yalçın Küçük: "Ben buraya
düşüncelerimi söylemeye geldim"
Cevizoğlu: "Yok öyle tek
taraflı konuşmak. Burası bir tartışma programı.
Yalçın Küçük: "Hayır hiç de öyle
değil. İstersen kes. Kes şu anda.
Cevizoğlu: "Bana şov yapma.
Buraya şov yapıp mağduru oynamaya gelmeyin"
Yalçın Küçük: "Ben hiç mağdur
olmadım"
Cevizoğlu: "Tekrar soruyorum PKK terör örgütü
müdür"
Yalçın Küçük: "Silahlı bir örgüttür.
Cevizoğlu: "Gördüğünüz gibi PKK'ya toz
kondurmuyor"
Yalçın Küçük: "Ne diyorsunuz. Ben Bekaa'ya gittim. Daha
ne cevap vereyim. Sizin sorduğunuz o soruya cevap vermeyeceğim."

Programda
tansiyonun yükseldiği anlardan biri de Ergenekon davasının konuşulduğu anlar
oldu.









İstiklal Marşı ile
Mehmet Akif'in hiçbir ilgisi yoktur. Mehmet Akif benim eserim diye kitaplarının
hiçbirine bunu almamıştır. Meclis'te okunurken katılmamıştır. Bunu yazan iki
kişidir. Münir Ertegün ve Yusuf Hikmet Bayur. Tacettin Dergahı'nda...
(Hürriyet'teki bir
yazıyı göstererek) burada 1922 yılında Mehmet Akif'in Kayseri'ye gittiği
yazılıdır. Hiç bir ilgisi yoktur. Hiçbir şekilde gitmemiştir.
Mehmet Akif
söylemiş güya ''Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın.'' Mehmet
Akif hem yazmamıştır hem de yazdırmasın demiştir.
Cevizoğlu: Ben yazmadım diyor mu?

12 Mart 1921'de
yazılmıştır. Ne ardır. Kürtlerin Koçgiri isyanında kayıplar oldu. Siz Türklerin
Kürtlere bir federasyon vaat ettiğini biliyor musunuz?
Korkma diyor
başlıyor. Bir yerde sancak geçiyor. Sonra bayrak diyor. Marş çeviridir. Bu
yazan iki kişidir.
Cevizoğlu: Nereden çevirmişler?

Teşkilatı
Mahsusa'nın korucuları. Enver şunlar bunlar hepsi vardır.
Ertegün Tacettin
Dergahı'ndandı. Ahmet Ertegün'ün babasıdır ve ibrani asıllıdır. İbraniyle
evlidir.
(Perinçek'in
itirazı üzerine...)
Küçük: Kardeşim orada yoktur.
Atatürk zamanında da hiç söylemediler.

Küçük: Korkaklık üzerinedir.
Perinçek: Bu sizin görünüşüzdür.
Küçük: İşaya korkak bir adamdır.
Perinçek: İşte korkma sözcüğü bizim
marşımızda geçiyor. Demek bir marşta geçiyor. İki kez bestelendi.
Küçük: 4 kez. İstiklal Marşı
varken başta marşlar da okunuyordu.

Küçük: Hayır. Hiç değil.

Küçük: Nereden biliyorsun onun
Türk Milleti için yapıldığını onu sen söylüyorsun.

Bir tek Yalçın Küçük bu
marş Mehmet Akif'in değil diyor ama insanlar duyunca ayağa kalkıyor.
Mustafa Kemal'in
devletin başınd aolduğu bir dönemde kanunla yasayla geçti bu marş.
Türk Milleti 1921'den
bu yana bunu benimsemiş kanunla geçmiş kimse Memet Akif'in değildir dememiş.
Atatürk devlet hükümet başkanı, böyle bir tartışma olmamış, bugüne kadar böyle
bir iddia yok. Yalçın arkadaşımız hiçbir kanıt yok.
Küçük: (araya girerek) Hiçbir yerde ben
yazdım dememiştir.
Perinçek: Ben de hiçbir zaman bu
kitabı ben yazdım dememiş. Mehmet Akif faziletli biri 'ben, ben, ben'
dememiştir.

Küçük: Bayur'un ben yazılmasına
yardım ettim sözü var.
Perinçek: Nerede var?


Küçük: Türkiye'de o kadar çok
kanun var ki. Eeee... Devam et.
Bayılıyorsunuz
Memet Akif'e.. Meclis'te duygulandı gitti, parasını almadı...
Perinçek: Kitaplarda kanunlarda var.
Tüm Türkiye Mehmet Akif diye biliyor. Uslüp tavır onun.
Küçük: Ben yazmadı diyorum.



(Küçük, bir gazete
küpüründen o dönemki Meclis duruşmalarını tutunanlarından İstiklal Marşı'na
yapılan itirazları okudu. Dönemin milli eğitim bakanının Akif'in yazmadığını
söylediğini belirtti.)


Cevizoğlu: İkinci bölümdeyiz.
Sizlerden gelen yoğun yorumlar var. Ama çoğunluğun hangi görüşte olduğu ortada
ama etkilememesi açısından söylemiyorum. Belki sonunda söylerim.
Küçük: İçinde Türk sözcüğü
olmayanı kabul etmiyorum.
Cevizoğlu: Siz Türkçü müsünüz?


Cevizoğlu: ABD'de Erdoğan'ın istifa
etmesini istedi ABD'li eski büyükelçiler.

ABD Cumhuriyetin
üzerine Fethullah Gülen'i, Vatan'ın üzerine de PKK'yı sürdü. Kaybettiler.
Kaybeden ABD'nin
sinirlerinin bozulmasıdır bu. Türkiye'de hükümetleri ABD belirleyemeyecek.
ABD'nin piyonları
kaybetti. Şu bakımdan önemli. Önümüzde çok ciddi ekonomik sarsıntı görülüyor.

Yakın bir zamanda
Ortadoğu çok değişmiştir.
Edelman,
Abramowitz...
Doğu kardeşim hakaret
ediyorlar diyor.
Bu iki insanın 2013
raporundan sonra 'biz çıkacağız' dedim. Çıktık.




Obama ne yaptı, ne
oldu? Tolga Tanış'ın yazısında da var. Biz şu anda 2014'ten sonra Obama
Doktrini dediğimiz doktrinde birinci planda Kürtlerdir, Türkler ikinci
planda...
Biz Suriye'ye,
Irak'a çok zayıf ikinci bir kavim haline geldik bu topraklarda...
Bütün bunlardan
sonra Tayyip bey düşmüştür, sesi kısılmıştır diyorum. İnsanları hapsediyor,
Anayasa Mahkemesi çıkartıyor. Tayyip Bey'e üzüldüm diyor.


Cevizoğlu: Bir devrimci ABD devirsin
der mi?


Küçük: Ben senin gibi Tayyip Beye
bir şey söylendiğinde üzülmüyorum.
Perinçek: Onu biz devireceğiz.
Küçük: Sen destekliyorsun.
Üzülüyorsun.

Küçük: IŞİD 2023'te
halifeliği getireceklerdi.
Perinçek: Yapamayacaklar. Türk ordusu
var. Hendeklere gömüyor.


Küçük: Türk ordusunun
kaymakamların arkasından gelip de onların emrinde, polisin arkasında ordu
olmaz, savaş olmaz. Türklükten ordudan bahsediyorsun bunları kabul etme.
Ben sıkıyönetim
orada olur diyorum. Sıkıyönetim olursa bu kadar insan ölmezdi.




Perinçek: Ben milletime sesleniyorum.
Parti başkanıyım.
Küçük: Benim kardeşlerimi öldüren
adamlar mı senin milletin?
Cevizoğlu: Diyecekler ki Yalçın Hoca
PKK'nın yanında mı?
Küçük: Hiçbir zaman savaşı kabul
etmedi. İnsanları geceleri hapse atamazsın.
savaş olursa asker
yapar 57 gün insanlar.. Sıkıyönetimde öyle şeyler yok.
Perinçek: PKK'nın beli kırıldı buna
tahammül edemeyenler var.
Küçük: Bu sözlere alınamam
Perinçek: Hiç alınmam de oradasın
Küçük: Kürt benim yurttaşım. Ben
sıkıyönetimde asker yapar diyorum..

Küçük: Türk ordusu gider yakalar.
Perinçek: Yakalıyor.


Küçük: Sen kimsin?
Perinçek: Bozgunculuk böyle yapılır.


Sen karşı
taraftasın.
Küçük: Demek ki sen 40 sene sonra
hükümet olacaksın!
Perinçek: Türkiye buraya gidiyor.
Vatan Partisi merkezde olacak
Küçük: Çok sevinirim... Ekranlarda
Cumhuriyet hükümeti dedim, ağzını almadın Doğu!
Perinçek: Milli hükümet dedik.
Küçük: Tayyip beyden bizim tarafa
geldin... Şiir okuyacaktım şiiri bulamıyorum.
Cevizoğlu: Siz diyorsunuz ki?
Perinçek'e o taraftasınız. O zaman PKK tarafında olursunuz!
Küçük: Hiç alakası yok. Ben PKK'ya
eleştirler yaptım, Kürtlerin yeteri kadar laik olmadığını, AKP ile işbirliği
yaptığını...

Küçük: PKKlılar Kürt değil mi!


Cevizoğlu: Bana cevap verin lütfen?
Küçük: Ben programa mı geldim,
imtihana mı?
Cevizoğlu: PKK'nın arkasına
sığınarak....
Küçük: Böyle soru olmaz. Ben
arkasında değilim


Cevizoğlu: Burada mağduru oynamayın.
Küçük: Ben mağduru oynamıyorum.
Ben Beka'ya gittim (Perinçek) arkamdan geldi.
Öcalan bana dedi
ki: Perinçek de gelmek istiyor. Ben de karar verdi gelecek dedim. Ben Beka'ya
gittim.
Cevizoğlu: PKK terör örgütü müdür?
Küçük: Siz benim Beka'ya gittiğimi
bilmiyorsunuz sizin o sorduğunuz soruya cevap vermeyeceğim..
Cevizoğlu: Böyle suçlamalarına izin
veremem. Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmenliği görevinden ayrılmış durumdayım.
Şimdi açıklıyorum. İkiniz bir oldunuz dediniz kabul etmiyorum. Soru sordum
yanıt alamadım.


Bölücü terör örgütü
unsurlarıyla. HDP'lilerin suç işlediği gördük. Suçu övüyorlar. Ankara'da canlı
bomba patlatıldı. 29 sivil ve askerin öldürülmesinden sorumlu olanın cenazesini
taşıyor.
Bölücü terörün
uzantısı Meclis'te olmaz, meclis teröristin sığınacağı kapı değildir. Meclis'e
bomba konmaz.
Bölücü terör
örgütüne destekleyen belediye başkanları görevden alınmalıdır. Yargıtay
başsavcılığı gereğini yapmalıdır.
Kapatma davası
açılması için hukuki gerekçeler oluşmuştur. Türkiye ABD ve İsrail'le cephe
cepheye geldi.
Suriye'nin
kuzeyinde ABD'nin İsrail'in piyonu kuvvetlerle. Devletin tüm imkanları seferber
edilerek hukuki imkanlar kullanılarak ABD'nin TC'yi bölme planına karşı... tüm
HDP milletvekillerinin dokunulmazlığı kalksın değil. Bölücü örgütle işbirliği
olanların kaldırılmalıdır. Ben hepsi demiyorum. Örgütlü suçu da birey işler.
Cevizoğlu: Çok partili sistemde
demokrasi ile bir partinin kapatılmasını nasıl açıklıyorsunuz? AKP'liler HDP
yasal bir siyasi partidir diyorlardı.

Küçük: (Cemal Süreya'dan 555K
şiirini okudu.)
Ben bunu anladım
bunu söyledim. Hiçbir savaşa karşı değilim. Bunu ordu yapar.
Perinçek: Ordu yapıyor.
Küçük: Ordu yapmıyor. Bir tek
generalin ismini bilmiyorum. Genelkurmay Başkanı, Sur Mahallesi açıldı dedi.
Orası küçük bir mahalledir. Her şeye rağmen 12 Mart'ı konuşacağız.
Öbür noktalara
gelince. TİP'liler tutuklandılar. Bunlarla bir yere gidemezsin. Bunlar daha
önce de milletvekilleriydiler. Tayyip Bey ile beraberdiler. Bırakın. Bunları
tutuklayacaksınız. Kürtlerin de bizi tutuklayacaklar diye üzüldüklerini
sanmıyorum. O hanım başkan 'gücün yetiyorsa tutukla' dedi. Tutukluyorsun sonra
geliyorlar. Ben ne isterim. Milletvekilinin, milletvekili olduğu zaman
dokunulmazlığı milletvekili olduğu zaman devam edecek. Bittiği zaman
tutuklarsın.. Bunlar hapsedildiği zaman ne bunlar üzülür, ne düzelir. Oradan
bir çözüm olmaz. Doğu kardeşim bunları söylüyor. Ben cezacı bir adam değilim.
Benim saygı duyduğum bir arkadaşım bana ceza verdi. Turgut bey. Hiçbir
milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını ve tutuklanmasının çözüm olduğunu
sanmıyorum.
Perinçek: Mayın döşüyor. Besliyor. Bunun
kürsü dokunulmazlığıyla ne alakası var. Yasal olanaklarla adam topluyor,
sendikalara sızıyor. Asker, polis bu işi çözsün. Hayır, Topyekun, Tüm milletin
imkanlarıyla mücadele edilmeli. ABD, İsrail var arkasında. Ben de TİP'in
üyesiydim. Biz de hapse atıldık. Partilerimiz kapatıldı. Onlar ABD'nin milletin
örgütlenmesini engellemek içindi. Bununla bir alakası yok ki. Subayların,
Genelkurmay'ın aleyhine konuşmak doğru bulmuyorum. Türk ordusu ABD ile
savaşıyor. Beşar Esadların bize verdiği bilgi PYD bölgesinde ABD'nin 3 üssü
var.
Böyle bir örgüt
yasal imkanlarla kendini besleyebilir. HDP kapatılmalıdır. Suç işleyen
milletvekilleri hakkınca dokunulmazlık kalkmalıdır. Kürt halkı onları
desteklemiyor. Bular hendeklere gömülünce.. Önümüzdeki seçimde bunlar meclise
giremeyecek.


Dursun Çiçek son
olarak 'Türk ordusunun yüzde 10'u Fethullahçıdır' dedi.
Sen kimsin,
tartıyor musun?
Çok önemsemem, Türk
paşaları da önemsemezler.
Paralel, devlette
paralel olmaz. Bu çok kötü bir dildir, ordu bunları söylemez, kumpasa da
inanmam Doğu kardeşim; hepsini AKP yapmıştır, hem Tayyip bey de hem Abdullah
bey de...
Cevizoğlu: AKP-Gülen kavgasını nasıl değerlendiriyorsunuz?


Küçük: Politika güçtür siz 3 gün
öncesine kadar Milliyet gazetesinde olan, Taraf'ta olanları alıyorsunuz buraya
sonra...
Hapisten
çıkmalarına sevindim; Can'ın...


Daha iyi bir döneme
doğru giriyoruz buna inanıyorum.
Anasaya Mahkemesi
başkanı, Ergun Özbudun'un AKP'nin Anayasa Komisyonu'nda onun yardımcısıydı. O
hangi düşüncedeyse, Özbudun da o düşüncede. İyi mi yaptılar? İyi yaptılar!
Bizim hapse
atılmamız nasıl hukuki değilse, çıkmamız da öyleydi.


Odatv.com
Dip Not:
Değerli Arkadaşım Ahmet Demirtaş'tan gelen E- postadan konu ile ilgili aldığım alıntı aşağıdadır.
İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunup kabul edilişinin
yıl dönümünü yaşadığımız şu günlerde, Prof. Dr. Yalçın Küçük bir tv programında:
'' İstiklal Marşını Mehmet
Akif yazmadı...! '' iddiasında bulundu.
Oturuma katılanların tepkilerine rağmen ısrarcı oldu.
Bazı insanlara konuşma ortamı yaratıldığında, kendilerinden geçiyorlar,
Bilinç altı data harakete geçiyor... Makam, rütbe veya paye ne olursa olsun.
Belki de bir hastalık. Hele ellerine bir mikrofon almışlarsa eline...
Konfüçyüs
'ten okudum : ''Eğitimli insanlar yukarı erişmeye
çabalar, KÜÇÜK insanlar aşağıya erişmeye ''
Kitap karıştırırken bir kaç da atasözü : Okuduğun her şeye
inanma..! ( Japon Atasözü ) Hele araştırmacı yazarsan... , Kütüphane aklın
eczanesidir ( Yunan A.sözü )
Bilgi, büyük adamı alçak gönüllü yapar,
Normal adamı şaşırtır..!
Küçük adamı kibirlendirir... ( Birigitte )
Bizce de tv de bu tarz konuşan insanların yanına kibirlerinden
yaklaşılmıyor.
Lütfü Şehsuvaroğlu'nun İstiklal Marşımızın kabulü yıl dönümünde, M. Akif
Ersoy ile ilgili yazısı bilgilerinize sunulur. 13Mart 2016
TIKLAYINIZ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder