İSRAİLOĞULLARI VE MUCİZE TALEPLERİ /
AZGINLIKLARI:
*2/55: Allah'ın varlığını kabul etmek
için fiziksel delil isteyenlerden söz eden bu ayetteki 'Allah' kelimesi
19'uncudur. Nitekim 19 sayısı üzerine kurulu matematiksel sistem bize fiziksel
bir delil sunar.
**2/55-56 Allah'ı görmek isteyenlerin akıbeti: 2/55.
ayetteki Yıldırım çarpması bir ceza olarak değil, bir ders olarak verilmişti.
Nitekim bir sonraki ayet bunu iyice açıklıyor.
ÖLÜM, (KIYAMET ÖNCESİNDE VE
SONRASI) ÖLÜNÜN- ÖLENLERİN DİRİLTİLMESİ:
M. Kemal Adal.
2/55
Y.N. Öztürk
Siz şunu da söylemiştiniz: "Ey Mûsa! Biz, Allah'ı apaçık
görmedikçe sana asla inanmayacağız." Bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı
Ve siz bakıp duruyordunuz.
M. Esed
Ve (hatırlayın) (hani), "Ey Musa, doğrusu Allah'ı kendi
gözümüzle görmedikçe sana asla inanmayacağız!" dediğinizde, (işte o an)
siz daha (ne oluyor diye) çevrenize bakıp dururken ceza yıldırımı sizi
yakalamıştı.
Dipnot: 2/55*: Tarih ve
Kıssalar: Peygamber Kıssaları: Hz. Musa, Harun ve İsrailoğulları: İsrailoğulları ve
mucize talepleri / azgınlıkları. Bak: 2/61; 4/153.
2/55*: İSRAİLOĞULLARI VE MUCİZE TALEPLERİ / AZGINLIKLARI:
Siz şunu da söylemiştiniz: 'Ey Mûsa! Biz, Allah'ı apaçık görmedikçe sana asla
inanmayacağız.' Bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı Ve siz bakıp
duruyordunuz. 2/55.
Siz şöyle demiştiniz: 'Ey Mûsa, biz bir tek yemeğe asla dayanamayız, bizim için
Rabb'ine dua et de bize yerin bitirdiklerinden, baklasından, acurundan,
sarımsağından, mercimeğinden, soğanından çıkarıversin.' Mûsa şöyle demişti:
'Siz daha aşağı bir nimeti daha üstün bir nimete mi değişmek istiyorsunuz? İnin
bir kasabaya; istediğiniz sizin olacaktır.' Ve üzerlerine zillet, eziklik ve
yoksulluk damgası vuruldu, Allah'tan bir gazaba çarpıldılar. Bu böyle oldu,
çünkü onlar Allah'ın ayetlerini inkâr ediyor ve haksız yere peygamberleri
öldürüyorlardı. İsyan ettikleri için böyle oldu. Sınır tanımıyor, azgınlık
yapıyorlardı. 2/61.
Ehlikitap, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Zaten onlar
Mûsa'dan da bundan daha büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki: 'Allah'ı bize
açıktan göster.' Bunun üzerine zulümlerinden ötürü kendilerini yıldırım
çarpmıştı. Sonra kendilerine açık-seçik kanıtların gelişi ardından buzağıya
taptılar. Biz onların bu günahını da affettik. Biz Mûsa'ya apaçık bir kanıt /
bir hükmetme gücü verdik. 4/153.
MKA.
Edip Yüksel - MESAJ Kuran
Çevirisi Dipnotlarından Alıntılanmıştır.
2/56
Y.N. Öztürk
Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki,
şükredebilesiniz.
M. Esed
Ama ölü (bir toplum) haline geldikten sonra belki
şükredenlerden olursunuz diye sizi tekrar dirilttik.
Dipnot: 2/56*: Yaratılış
ve Varlıklar: İnsanlar: Ölüm: (kıyamet öncesinde ve sonrası) ölünün-
ölenlerin diriltilmesi. Bak: 2/73, 260; 3/49; 5/11, 6/29, 36, 95; 7/57, 117; 11/7;
13/5; 16/38; 21/21; 22/6; 23/35, 37; 26/81; 30/50; 36/12, 52; 42/9; 46/33; 75/40.
2/56*: ÖLÜM, (KIYAMET ÖNCESİNDE VE SONRASI) ÖLÜNÜN-
ÖLENLERİN DİRİLTİLMESİ:
Sonra, ölümünüzün ardından sizi dirilttik ki, şükredebilesiniz. 2/56.
Şöyle dedik: 'Kesilen ineğin bir parçasıyla, öldürülen adama vurun.' İşte böyle
diriltir Allah ölüleri. Size ayetlerini gösteriyor ki, aklınızı
işletebilesiniz. 2/73.
Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: 'Rabb'im, göster bana, nasıl diriltiyorsun
ölüleri?' 'İnanmadın mı?' diye sordu. 'İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin
olması için...' Allah dedi ki: 'Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındır,
alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır.
Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 2/260.
Onu Beni İsrail'e şöyle konuşan bir resul yapacak: 'Şu bir gerçek ki, ben size
Rabbinizden bir mucize getirdim: Ben, çamurdan, kuş görünümünde bir şey yapar,
ona üflerim de Allah'ın izniyle kuş oluverir. Ben, körü ve abraşı iyileştirir,
ölüleri Allah'ın izniyle diriltirim. Evlerinizde yemekte ve biriktirmekte olduklarınızı
size haber veririm. Eğer inananlarsanız, bunda sizin için tam bir mucize
vardır.' 3/49.
Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk
ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti.
Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler! 5/11.
Dediler ki: 'Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Biz diriltilecek de değiliz.'
6/29.
Ancak gereğince dinleyenler çağrıya cevap verir. Ölülere gelince, Allah onları
diriltecektir, sonra O'na döndürülecekler. 6/36.
Hiç kuşkusuz, Allah'tır Fâlık olan/dâneyi yaran, çekirdeği patlatan. Ölüden
diri çıkarır O; diriden ölüyü çıkaran da O'dur! İşte budur Allah! Peki nasıl
ters bir yöne çevriliyorsunuz? 6/95.
Rüzgârları, rahmetinin önünden müjdeci gönderen O'dur. Nihayet onlar, yüklerle
ağırlaşmış bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; onunla su
indiririz de o suyla her türlü meyveyi çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle
çıkarırız. Düşünüp ibret almanız umuluyor. 7/57.
Biz de Musa'ya şöyle vahyettik: 'Hadi at asanı!' Bir de ne görsünler, asa,
onların ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor. 7/117.
O, odur ki, gökleri ve yeri altı günde yaratmıştır. O'nun arşı da su üzerinde
idi. Böyle yapması, iş ve davranış yönünden hanginizin daha güzel olduğunu
belirlemek için sizi denemeye yöneliktir. Sen, 'Kuşkusuz, sizler ölümden sonra
diriltileceksiniz!' dediğinde, küfre batanlar hemen ve kesinlikle şöyle derler:
'Bu apaçık bir büyüden başka şey değildir.' 11/7.
Eğer şaşıyorsan, esas şaşılacak olan onların şu sözüdür: 'Biz toprak olunca mı
ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde bulunacağız?' Bunlar Rablerini inkâr
edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına bukağılar vurulanlardır. Bunlar ateşe dost
olanların ta kendileridir; orada sürekli kalacaklardır. 13/5.
Yeminlerinin tüm gücüyle, 'Allah ölen kimseyi diriltmez' diye Allah'a yemin
ettiler. Hayır, öyle değil. Öleni diriltmek O'nun üzerinde hak bir vaattır,
fakat insanların çokları bilmezler. 16/38.
Yoksa yerden bazı ilahlar edindiler de topraktan çıkarıp diriltme işini onlar
mı yapacak? 21/21.
Bu böyledir, çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O, ölüleri diriltiyor ve O,
herşey üzerinde kudretiyle egemendir. Ve saat mutlaka gelecektir. Kuşku yok
onda. Ve Allah kabirlerdeki şuurlu varlıkları diriltecektir. 22/6-7.
Size hayat veren O'dur. Sonra sizi öldürüyor; sonra diriltecektir sizi. Gerçek
olan şu ki, insan tam bir nankördür. 22/66.
'Size, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra tekrar meydana
çıkarılacağınızı mı vaat ediyor?' 23/35.
'Hayat, şu dünya hayatımızdan başkası değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar
diriltilecek değiliz.' 23/37.
'Beni öldürecek, sonra diriltecek O'dur.' 26/81.
Artık Allah'ın rahmetinin eserlerine bak, nasıl diriltiyor toprağı ölümü
ardından! İşte bu Muhyî, ölüleri elbette diriltir. O, her şeye Kadîr'dir.
30/50.
Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden gönderdiklerini de
eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak
kaydetmişizdir. 36/12.
Şöyle diyecekler: 'Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan?
Rahman'ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler.' 36/52.
Yoksa O'ndan başka veliler mi edindiler? Allah! O'dur gerçek dost. Ölüleri O
diriltir. O her şeye güç yetirir. 42/9.
Görmediler mi ki; gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorgunluğa
düşmeyen Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir. Evet, O her şeye kadirdir.
46/33.
Peki bunu yapan, ölüyü diriltmeye güç yetiremez mi? 75/40.
MKA.
RESUL KUR'AN'IN KUR'AN MESAJLARI - M. Kemal Adal
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder