Armağan KULOĞLU
27 Şubat
2016 Cumartesi 00:00
ABD'yle
Rusya, bugünden itibaren, Suriye'de ateşkes konusunda anlaşmaya varmıştır. Bunu
takip için de "çalışma komisyonu" oluşturmaya karar vermiştir. Bu uygulamanın geçerliliği ve Türkiye
açısından doğuracağı sonuçların değerlendirilmesi önem arz etmektedir.
Ateşkesin
tarafları ve uygulanabilirliği...
Ateşkes'in, Batı ve koalisyonun desteklediği
muhaliflerle, Suriye rejim ordusu, Rus askeri güçleri ile bunlara yardımcı olan
güçler arasında uygulanacağı, El Nursa, IŞİD ve BM tarafından terör örgütü
olarak ilan edilen örgütleri kapsamadığı açıklanmıştır. Yardımcı güçlerin, İran
ve İran destekli Hizbullah'ın olduğu da dolaylı olarak anlaşılmaktadır. Bu da bir noktada Hizbullah'ın resmen kabul edilmesi
anlamına gelmektedir. Anlaşma, PYD'yi de müttefikler içinde mütalaa etmek
suretiyle, meşru bir aktör durumuna getirmektedir.
Ateşkes için birkaç kere karar alınmış olmasına
rağmen uygulama imkânı olmamıştır. IŞİD'le mücadele adı
altında, Suriye rejimi ve onu destekleyenlerin, daha önce olduğu gibi
fırsatları değerlendirerek, muhaliflere karşı operasyonlara devam etmesi
muhtemeldir. Bu nedenle
ateşkesin sürdürülmesinin mümkün olamayacağı düşünülmektedir.
Ateşkes
Türkiye açısından sorun yaratabilir
PYD'nin, IŞİD'le mücadeleyi
fırsat bilerek, Fırat'ın batısına, Afrin'in de doğusuna meşru müdafaa
söylemiyle geçmesi beklenebilir. Bu gelişme karşısında Türkiye'nin, güvenlik
gerekçesiyle duruma müdahale etmesi, bir noktada ateşkesi ihlal etmesi söz
konusu olacaktır. Bu durum Türkiye'nin,
uluslararası ortamda "anlaşmayı bozan taraf" olarak görülmesine sebep
olabilecektir. Bu nedenle Türkiye, güvenliği söz konusu
olduğunda ateşkesin kendisini bağlamayacağını ilan etmiştir.
Ateşkes
başarıya ulaşırsa, geçiş hükümeti, seçimler ve yeniden yapılanma için
görüşmeler başlayabilecek, bu tabloda Türkiye kendine yer bulamayabilecektir.
Ateşkes
ABD açısından, seçim öncesinde Suriye ve
Orta Doğu kamburundan bir nebze olsun kurtulmak, ancak şekillenmenin de kendi
menfaatlerine uygun olmasını sağlamak için bir fırsat olarak görülebilir.
Rusya
açısından ise, özellikle petrol
fiyatlarının düşmesinden kaynaklanan ekonomik sıkıntıyı hafifletmek için
kullanılabilir.
Bu
durumda ABD, Rusya ve Suriye zaman kazanacak ve avantajlı duruma geçebilecek, Türkiye ise güneyinde,
homojen ve PKK orijinli, ikinci bir Kürt yapılanmasıyla karşı karşıya
kalabilecektir.
Tarafların
kendi beklenti ve çıkarlarını gözeterek pozisyonlarını aldıkları bu ortamda, Türkiye'nin muhtemel sorunları aşabilecek
taktikler geliştirmesi yaralı olacaktır.
Suriye
politikasında radikal değişikliğe ihtiyaç var...
Türkiye
terörle mücadele ve Suriye politikası odaklı iki stratejik hata yapmıştır. Bunlardan birincisi
"çözüm süreci", ikincisi de Suriye yönetimini devirmeye destektir.
Çözüm
sürecinin nelere mal olduğu hepimizin malumudur.
Suriye
yönetimini devirmeyi desteklemek, Suriye'nin yanında karşımıza özellikle
Rusya'yı ve İran'ı da almamıza sebep olmuştur.
Suriye yönetiminin ülke üzerindeki kontrolü
kaybetmesi sonucunda kuzeyinde ikinci bir Kürt oluşumuna imkân yaratmıştır. Bu
oluşumun PKK uzantısı PYD'nin kontrolünde olması, güneyden olan tehdidi değişik
bir mecraya sokmuştur. PYD'nin buradaki konumu ve başat devletlerden aldığı
destek, PKK'ya cesaret vermiş ve Türkiye'deki terör,
PYD'den aldığı destekle de artmıştır.
Bu gelişmeler, PYD ve PKK'yla Barzani
yönetimi arasında bir rekabet olsa da, Barzani'nin mevcut ortamdan istifadeyle
bağımsızlık referandumu yapma hevesini kamçılamıştır.
Konuya bütün
olarak baktığımızda, Türkiye'deki terörün artmasını, Büyük Kürdistan hayalinin
Türkiye'ye yansımasına bağlamak mümkündür. Türkiye'deki hareket de bu oluşuma eklemlenme peşindedir.
Bu nedenle Türkiye'nin, Rusya ve
Suriye politikalarını, bu oyunu bozacak şekilde süratle ve radikal olarak
değiştirmesi zarureti bulunmaktadır.
İktidar
başta olmak üzere, bölücü siyaset yapmayan muhalefetin de, yanlışlarını
görmesi, kendisini hep haklı görmekten vazgeçmesi gerekmektedir.
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ sitesinden 27.02.2016 tarihinde yazdırılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder